Mahsup, kelime anlamı olarak sözlükte [1] “hesap edilmiş, hesaba geçirilmiş” mahsup etmek ise “hesaba geçirmek, borcu alacağına gelmek” şeklinde açıklanmıştır. Hem hukuk yargılamasında hem de ceza yargılamasında kullanılan kavram, ceza yargılamasında sanığın hüküm kesinleşmeden önce hürriyetinin kısıtlandığı sürelerin hüküm kesinleştikten sonra infaz edilecek olan cezadan düşülmesidir.
Nitekim Türk Ceza Kanunu’nun [2] “Mahsup” kenar başlıklı 63. Maddesi; “Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Adlî para cezasına hükmedilmesi durumunda, bir gün beş yüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır.” Demektedir. Örneğin kişinin yargılaması tutuklu olarak yapılmışsa bu durumda tutukluluk süresi hükmolunan hapis cezasından indirilecektir. Hukuk yargılamasında kavram ise, alacaklının alacağını almadan önce, borçlunun uğradığı zararların ya da alacaklının elde ettiği faydaların alacaktan düşülmesidir.
Türk Borçlar Kanunu’nun [3] “Mahsup” kenar başlıklı 100. Maddesinin 1. Fıkrası ise; “Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz.” Demektedir. Görüleceği üzere esasen bu kavram, borcun netleştirilmesine ya da verilecek cezanın netleştirilmesine hizmet eden bir kavramdır.
Mahsup Hangi Kanuna Göre Yapılır?
Mahsup, ceza ve vergi hukukunda önemli bir yer tutar ve bu konudaki yasal düzenlemeler, ilgili kanunlar çerçevesinde açıkça belirlenmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 63. maddesi, ceza hukukunda cezaların bir birinden düşülme işleminin ne şekilde uygulanacağını düzenler. Bu maddeye göre, bir kişinin tutukluluk, gözaltı veya hükümlülükte geçirdiği süre, daha sonra verilen hapis cezasından düşülür. Bu işlem, aynı suçtan kaynaklanan ceza süreçleri için geçerlidir ve cezanın infazı sırasında otomatik olarak uygulanır. Farklı davalardan kaynaklanan ceza süreleri birbirinden düşülemez.
Vergi hukuku açısından ise, Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesi cezaların bir birinden düşülme konusunu ele alır. Bu madde, vergi borçlarından belirli şartlar altında takas yapılabileceğini ve hangi durumlarda bu işlemin geçerli olacağını düzenler. Kanuna göre, geçmiş dönemlere ait vergi borçlarının güncel vergi alacaklarından hesaplaşılması mümkündür, ancak bu takas işlemi belirli sürelerle sınırlıdır. Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen zamanaşımı süresi, takas işleminin yapılabilmesi için en önemli şartlardan biridir.
Her iki kanun da, cezaların bir birinden düşülme işlemlerinin nasıl yapılacağını açık ve kesin bir şekilde belirlemekte olup, uygulamada herhangi bir tereddüde yer bırakmamaktadır. Hesaplaşma, yasal dayanaklara uygun olarak yapıldığında, hem ceza hukuku hem de vergi hukuku açısından taraflara önemli avantajlar sağlayabilir. Bu nedenle, hesaplaşma işlemi yasal düzenlemelere uygun olarak eksiksiz bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
Mahsup Kararı Uygulanma Şartları Nelerdir?
Mahsup kurumunun uygulanabilmesi için belirli yasal şartların mevcut olması gerekmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 63. maddesi, cezaların bir birinden düşülmesi işleminin hangi hallerde uygulanacağını düzenler. Bu maddeye göre, tutukluluk, gözaltı ve hükümlülükte geçirilen süreler, hükmedilen cezanın infazından düşülür. Cezaların bir birinden düşülmenin yapılabilmesi için, tutukluluk süresi ile hükmedilen cezanın aynı suçtan kaynaklanması zorunludur. Ayrıca, bu süreçlerin aynı dava kapsamında gerçekleşmiş olması gereklidir.
Mahsup işlemi, yalnızca kesinleşmiş mahkeme kararları ve infaz sürecinde uygulanır. Farklı davalar arasındaki ceza süreleri genellikle birbirinden düşülemez. Yargıtay içtihatları da cezaların bir birinden düşülme işleminin koşullarını belirler ve uygulamada birlik sağlar. Bu şartlar sağlandığında, cezaların bir birinden düşülme işlemi otomatik olarak yapılır ve ceza süresinden düşülür.
Mahsup Etmek Ne Demek ?
Mahsup etmek, kelime anlamı olarak Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde “hesaba geçirmek” ve “borcunu alacağından düşmek” anlamında kabul edilmiştir. Ancak bu kavram hukuktaki “takas” kavramı ile karıştırılmamalıdır.
Mahsup Edilen Ne Demek ?
Mahsup edilen, alacaklının alacağını borcundan düşerek tahsil etmesi manası taşımaktadır. Bu duruma örnek olarak Türk Medeni Kanunu’nun [3] 994/3 maddesi örnek olarak verilebilir. İlgili maddeye göre; “Zilyedin elde ettiği ürünler, yaptığı giderler sebebiyle doğan alacaklarına takas edilir.” Görüleceği üzere iyiniyetli olarak bir malı elinde tutan zilyet, elinde tuttuğu maldan başkaca ürünler elde ederek faydalanmışsa, malın korunması için yaptığı giderleri mal sahibinden talep edecekken elde ettiği faydalar hesap edilecektir.
6661 Mahsup Tutarı Ne Demek ?
6661 mahsup tutarı, 6661 sayılı Kanun kapsamında uygulanan prim teşviklerinden kaynaklanan bir indirimi ifade eder. 6661 sayılı Kanun’un 1. maddesi, belirli şartlar altında işverenlere sağlanan sigorta prim desteğini düzenler. Bu teşvik kapsamında, işverenlerin sigorta prim borçlarından düşülecek tutarlar belirlenir. Hesaplaşma işlemi, işverenin ödemesi gereken prim borcundan 6661 sayılı Kanun çerçevesinde sağlanan teşvik tutarının düşülmesi ile gerçekleştirilir. Bu işlem, yasal dayanağı olan bir vergi indirimi veya teşvik olarak işverenlere mali avantaj sağlar ve ilgili dönemin borçlarından düşülür.
Mahsup Ne Demek?
Mahsup, borç ve alacak hesaplarının karşılıklı olarak kapatılması işlemidir. Türk Borçlar Kanunu’nun 139. maddesi, hesaplaşma işleminin nasıl yapılacağını belirler. Bu maddeye göre, aynı cins borç ve alacaklar, karşılıklı olarak birbirinden düşülür. Hesaplaşma işlemi, taraflar arasında karşılıklı yükümlülüklerin netleştirilmesi ve hesapların dengelenmesi amacıyla kullanılır. Hesaplaşma sonucunda, borçlar ve alacaklar birbirini götürür ve kalan bakiye tahsil edilir ya da ödenir. Cezaların ya da alacakların bir birinden düşme işlemi, yasal dayanaklara uygun olarak gerçekleştirilir ve tarafların mali durumunu doğrudan etkiler.
Bu işlem, alacaklı açısından alacağını isterken kendisinin elde etmiş olduğu menfaatlerin alacaktan düşülmesi, borçlu açısından ise borcunu öderken katlandığı birtakım külfetleri borçtan düşmesi anlamına gelmektedir.
Mahsuplaşma Yapılmayacak Ne Demek?
Mahsuplaşma yapılmayacak ifadesi, borç ve alacak hesaplarının birbirine karşılıklı olarak kapatılmasının mümkün olmadığını ifade eder. Türk Borçlar Kanunu’nun 137. maddesi, belirli şartlar altında hesaplaşmanın yasak olduğunu düzenler. Bu hükme göre, taraflar arasında takas yapılmasını engelleyen bir anlaşma bulunması durumunda, borç ve alacaklar karşılıklı olarak kapatılamaz. Ayrıca, alacakların niteliği veya taraflar arasında hesaplaşma yapılmasını yasaklayan özel bir düzenleme mevcutsa, bu durumda takas işlemi gerçekleştirilemez.
Ceza Hukukunda hesaplaşma yapılmayacak beyanı, kişinin tutukluluğu, gözaltı süresi veya başka bir suçun içerdiği cezanın, mevcut ceza süresinden düşülmeyeceği anlamına gelir. Bu durumda, hükümlü mevcut cezasını tam olarak çekmekte ve önceki cezalar veya tutukluluk yollarını takip etmemektesiniz. Bu durum, Türk Ceza Kanunu’nun 63. madde kapsamındaki ve cezaların bir birinden düşülme talebinin kabul edilmediğini göstermektedir.
Geçmişe Dönük Mahsup Ne Demek?
Geçmişe dönük hesaplaşma, önceki dönemlere ait borç ve alacakların güncel hesaplarla karşılıklı olarak kapatılması işlemidir. Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesi, geçmişe dönük düzeltmelerin belirli bir süre içinde yapılmasına izin verir. Bu süre, tarh zamanaşımı süresi ile sınırlıdır ve 5 yıl olarak belirlenmiştir. Geçmişe dönük hesaplaşma, bu süre içinde yapılarak borç ve alacakların dengelenmesini sağlar. Bu işlem, işletmelerin geçmiş dönem kayıtlarında tespit edilen hataların düzeltilmesi amacıyla gerçekleştirilir ve yasal dayanaklarıyla kayıt altına alınır.
Muhasebede Mahsup Ne Demek?
Muhasebede hesaplaşma, hesapların birbirine karşılık gelecek şekilde kapatılması işlemidir. Bu işlem, bir borç hesabı ile bir alacak hesabının birbirine karşılıklı olarak dengelenmesi yoluyla gerçekleştirilir. Türk Ticaret Kanunu’nun 69. maddesi, takas işlemlerinin nasıl yapılacağına dair açık hükümlere sahiptir. Bu maddeye göre, işletmeler muhasebe kayıtlarını tam ve doğru tutmak zorundadır. Yanlış bir hesaplaşma mali tabloların gerçeği yansıtmamasına ve hukuki sorumluluk doğmasına neden olur.
Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesi, takas işlemlerinin kaydedilmesini zorunlu kılar. Bu madde, vergi mükelleflerinin muhasebe kayıtlarının tam ve eksiksiz tutulmasını emreder. Hesaplaşma dönem sonu işlemleri sırasında gerçekleştirilir ve hesapların doğru bir şekilde kapatılmasını sağlar. Herhangi bir hesaplaşma yapılmadan önce, hesapların doğruluğu ve belgelerin tamlığı kontrol edilmelidir. Bu işlem sonucunda, net bir borç veya alacak bakiyesi ortaya çıkar.
Takas, muhasebenin temel işlemleri arasında yer alır ve işletmenin mali durumu üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Hatalı bir hesaplaşma mali tablo analizlerinde yanlış sonuçlara yol açar. Ayrıca, vergi beyannamelerinde hatalı beyanlara neden olabilir ve bu da ciddi hukuki sorumluluklar doğurur. Hesaplaşma, yasalar çerçevesinde eksiksiz ve doğru bir şekilde yapılmalıdır. Bu işlem, sadece ilgili hesapların kapatılmasını değil, aynı zamanda işletmenin mali güvenilirliğini de doğrudan etkiler.
Borcun Mahsup Edilmesi Ne Demek?
Borcun hesap edilmesi, borcun kaynağına ilişkin olarak borçlunun yaptığı birtakım zorunlu giderler var ise bu zorunlu giderlerin borçtan indirilerek net borç miktarının belirlenmesi demektir. Alacaklı için borcun hesap edilmesi ise, alacaklının borcun kaynağından elde ettiği birtakım faydalar ve semereler mevcut olduğu takdirde, alacak miktarından elde ettiği faydaların çıkartılması ile net alacak miktarının tespit edilmesi anlamına gelmektedir.
Sağlık Bakanlığı Mahsuplasma Nedir?
Sağlık Bakanlığı mahsuplaşma, Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak çalışan sağlık personellerinin maaş miktarının diğer emsal memur maaş miktarlarına göre düşük kalması durumunda uygulanan ve Sağlık Bakanlığı personellerinin maaşının düşük kalmamasını amaçlayan bir uygulamadır.
Detaylı şekilde bilgi edinmek ve danışmanlık için ceza avukatı sayfamıza göz atabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular:
Mahsup Hangi Durumlarda Kullanılır?
Hesaplaşma, borç ve alacak hesaplarının denkleştirilmesi ve netleştirilmesi gerektiğinde kullanılır. Özellikle işletmelerin finansal kayıtlarının doğruluğunu sağlamak için yapılır.
Mahsup İşlemi Nasıl Yapılır?
Hesaplaşma işlemi, borç ve alacak kalemlerinin karşılıklı olarak birbirine karşı kapatılması yoluyla yapılır. Bu işlem, muhasebe kayıtlarında net bir bakiye bırakır.
Mahsup ve Tahsilat Aynı Şey midir?
Hayır, her ikisi de farklı kavramlardır. Hesaplaşma, hesaplar arası dengeleme işlemidir; tahsilat ise bir alacağın nakit olarak tahsil edilmesidir.
Hangi Borçlar Mahsup Edilebilir?
Aynı cins borç ve alacaklar, takas edilebilir. Bunun dışında, özel durumlar yasal düzenlemelere göre belirlenir.
Mahsup İşleminde Süre Sınırlaması Var mıdır?
Evet, hesaplaşma işlemleri genellikle belirli bir süre içinde yapılmalıdır. Bu süreler, ilgili yasal düzenlemelerle sınırlıdır ve genellikle 5 yıl gibi sürelerle ifade edilir.
Ceza hukukunda mahsup nedir?
Ceza hukukunda hesaplaşma, bir kişinin daha önce çektiği tutukluluk veya hükümlülük süresinin, sonradan verilen hapis cezasından düşülmesi işlemidir.
Ceza Hukukunda Mahsup işlemi hangi hallerde uygulanır?
Hesaplaşma işlemi, tutukluluk süresi veya daha önceki cezaların, yeni verilen cezalardan düşülmesi gerektiğinde uygulanır.
Ceza Hukukunda Mahsup işlemi ne zaman yapılır?
Mahsup, hükmün kesinleşmesinden sonra, cezanın infaz aşamasında yapılır.
Mahsup, denetimli serbestlikten yararlanmaya etkili midir?
Evet, cezaların bir birinden düşülmesi kişinin ceza süresinin kısalmasına neden olabilir ve bu durum denetimli serbestlik gibi infaz rejimlerinden yararlanma süresini etkiler.
Ceza hukukunda mahsup otomatik olarak mı yapılır?
Genellikle evet, mahkeme veya infaz savcılığı, tutukluluk sürelerini ve önceki cezaları göz önünde bulundurarak cezaların bir birinden düşülmesini gerçekleştirir.
Mahsup işlemi hangi süreler için geçerlidir?
Cezaların bir birinden düşülmesi aynı davadan kaynaklanan tutukluluk veya hapis cezaları için geçerlidir. Farklı davalardan kaynaklanan cezalar genellikle düşülemez.
Mahsup işleminde yurt dışındaki tutukluluk süreleri dikkate alınır mı?
Bazı durumlarda, yurt dışında geçirilen tutukluluk süreleri de alınan diğer cezadan düşülebilir. Ancak bu durum uluslararası anlaşmalara ve mahkeme kararlarına bağlıdır.
Mahsup işlemi hangi ceza türlerinde uygulanmaz?
Cezaların bir birinden düşülmesi yalnızca adli cezalarda uygulanabilir. İdari para cezalar için düşme yapılamaz. Asıl cezanın devamında verilen yaptırımlar ve güvenlik tedbirleri hakkında da mahsup yapılamaz.
Mahsup işlemi infaz sürecini nasıl etkiler?
Hüküm kurulan cezaların bir birinden düşülmesi kişinin cezaevinde geçireceği süreyi kısaltabilir ve infaz sürecinin daha erken tamamlanmasına yol açabilir.
Kaynakça
[1] Türk Dil Kurumu Sözlükleri, Erişim Adresi: https://sozluk.gov.tr/ , Erişim Tarihi: 05.04.2024.
[2] Türk Ceza Kanunu, T.C. Cumhurbaşkanlığı Mevzuat Bilgi Sistemi, Erişim Adresi: https://www.mevzuat.gov.tr/ , Erişim Tarihi: 05.04.2024.
[3] Türk Medeni Kanunu, T.C. Cumhurbaşkanlığı Mevzuat Bilgi Sistemi, Erişim Adresi: https://www.mevzuat.gov.tr/ , Erişim Tarihi: 05.04.2024.
Daha fazla kaliteli hukuki bilgi için sitemizden Rızai Taksim Nedir gibi konulara erişim sağlayabilirsiniz.