Terekenin Borca Batık Olup Olmadığı Nasıl Belirlenir?

Terekenin Borca Batık Olup Olmadığı Nasıl Belirlenir?

Terekenin borca batık olup olmadığının belirlenmesi, Türk Medeni Kanunu’nun 599. ve 612. maddelerine göre yapılır. Tereke, miras bırakanın mal varlıkları (aktifler) ve borçları (pasifler) ile hesaplanır. Aktifler, taşınır ve taşınmaz mallar, banka hesapları ve diğer varlıklardan oluşur. Pasifler ise miras bırakanın borçları, ödenmemiş vergiler, kredi ve diğer mali yükümlülüklerdir. Aktiflerin toplamı pasiflerden az ise tereke borca batık kabul edilir. Yargıtay 2017/6078 E., 2018/4565 K. sayılı kararında, mirasçılara mirası reddetme hakkının tanındığını vurgular. Mirasçılar, terekenin borca batık olduğunu tespit etmeleri halinde, TMK m. 605 gereği, mirası reddetme hakkına sahiptir. Bu durumda, mirasçılar terekenin borçlarından sorumlu tutulmazlar.

Tereke Nedir?

Tereke, miras bırakanın ölümünden sonra geride kalan mal varlığını ve borçlarını ifade eder. Türk Medeni Kanunu’nun 599. maddesine göre, tereke hem aktifleri (taşınır ve taşınmaz mallar, alacaklar, haklar) hem de pasifleri (borçlar, yükümlülükler) kapsar. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 2016/9873 E., 2017/2434 K. sayılı kararında terekenin, miras bırakanın tüm mal varlığı ve borçlarının hukuki ve ekonomik bütünlüğü olarak değerlendirildiği belirtilmiştir. Tereke, mirasçıların mirası kabul etmesi veya reddetmesi durumunda doğacak hukuki sonuçlar açısından önemlidir. Mirasçılar, terekenin borca batık olup olmadığını inceleyerek mirası reddetme hakkını kullanabilirler.

Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti Davası

Terekenin borca batık olduğunun tespiti davası, Türk Medeni Kanunu madde 612 ve 618 kapsamında düzenlenmiştir. Miras bırakanın malvarlığının borçlarını karşılamadığı durumlarda, mirasçıların terekenin borca batık olduğunu tespit ettirme hakkı doğar. Bu dava, mirasçılara borçlardan kurtulma imkanı tanır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2014/2-495 E. ve 2015/1274 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, terekenin borca batık olup olmadığının tespiti, malvarlığı ve borçların objektif şekilde değerlendirilmesi ile mümkündür. Davanın kabulü halinde mirasçılar, borçlardan sorumlu tutulmaz.

(Y14HD-K.2019/3115)
Terekenin borca batık olup olmadığı davası, mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda (terekenin borca batık olduğunun tespiti davası), murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Terekenin borca batık olup olmadığı davasında ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur.

Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir.

Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK’nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur.

(Y14HD-K.2015/9138)
Terekenin borca batık olup olmadığı davaı, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 madde). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır.

Mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. O halde mahkemece, mirasın hükmen reddinde murisin vefat tarihindeki terekesinin aktif ve pasifiyle birlikte değerlendirilerek borca batık olup olmadığının tespiti gerekirken dava tarihindeki terekenin mevcut durumunun gözönüne alınarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.

(Y14HD-K.2020/5690)
Murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığı ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıkları araştırılmamıştır. Mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile terekesinin aktif ve pasifinin belirlenebilmesi için Trafik Tescil Şube Müdürlüğünden araç kaydı, bankalardan hesap bakiye bilgileri ve hesap hareketleri, Tapu Müdürlüğünden taşınmaz kaydı, kolluk vasıtası ile ekonomik ve sosyal durumu araştırılmalı, borçlar ölüm tarihi itibari ile belirlenmelidir.

Kimler Terekenin Borca Batık Olup Olmadığı Tespitini İsteyebilirler?

Kimler Terekenin Borca Batık Olup Olmadığı Tespitini İsteyebilir?
Kimler Terekenin Borca Batık Olup Olmadığı Tespitini İsteyebilir?

(Y14HD-K.2017/7373)
Yasal mirasçılar, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işleri yapmamış olmaları veya terekeyi sahiplenmemiş bulunmaları halinde terekenin ölüm tarihinde borca batık olduğu yönünde tespit kararı verilmesini isteyebilirler. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmeleri Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olur. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz.

Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırma, inceleme, uyuşmazlığı çözüme ulaştırmaya yeterli değildir. Davalının, davacılar tarafından terekenin sahiplenildiği yönünde iddiası olmasına karşın davacıların terekeyi benimseyip benimsemedikleri hususunda yeterli araştırma yapılmamıştır. Terekenin borca batık olup olmadığı, mirasbırakanın malvarlığı bulunup bulunmadığının, alacak ve borçlarının ve terekenin benimsenip benimsenmediğinin usulüne uygun olarak ayrıca zabıta marifetiyle de araştırılması gereklidir.

Terekenin Borca Batık Olup Olmadığı Tespit Talebinin Süresi Yoktur
Terekenin Borca Batık Olup Olmadığı Tespit Talebinin Süresi Yoktur

Terekenin Borca Batık Olup Olmadığı Tespit Talebinin Süresi

(Y14HD-K.2015/9348)
Terekenin borca batık olup olmadığı konusunun tespitine ilişkin talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; TMK’nın 610/2 maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez.

(Y14HD-K.2016/2414)
Mirasçılar Türk Medeni Kanunu’nun 610. maddesinde yazılı mirası kabul anlamına gelecek davranışlarda bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmeleri Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırıdır. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz.

Terekenin Borca Batık Olup Olmadığı Tespiti Davasında Görevli Mahkeme
Terekenin Borca Batık Olup Olmadığı Tespiti Davasında Görevli Mahkeme

Terekenin Borca Batık Olup Olmadığı Tespiti Davasında Görevli Mahkeme

(Y20HD-K.2015/7744)
Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde ise asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığının tayin ve tespiti konusunda dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır. Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra terekenin borca batık olduğunun tespitine, “mirasın hükmen reddine” ilişkin olarak açılacak davalarda, davanın değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Bu durumda uyuşmazlığın, asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

(Y5HD-K.2021/11937)
Terekenin borca batık olup olmadığı davasının açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK ise asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığını tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır. (HMK’nın 2/1. maddesi).

Somut olayda; davacı, davayı hasımlı olarak ve dava değeri belirtilmeksizin, terekenin borca batık olduğundan bahisle hükmen ret (TMK’nın 605/2.maddesi) isteminde bulunmuştur. Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra terekenin borca batık olduğunun tespitine, “mirasın hükmen reddine” ilişkin olarak açılacak davalarda, davanın değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Bu durumda uyuşmazlığın, asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti Davası Dilekçe Örneği

DAVACI : (Adınız, Soyadınız, T.C. Kimlik Numaranız, Adresiniz)

DAVALI : (Veraset İlamında Belirtilen Mirasçılar – İsimler ve Adresleri)

KONU : Miras bırakanın (muris) terekesinin borca batık olduğunun tespiti talebidir.

AÇIKLAMALAR:

  1. Müteveffa (Miras bırakanın adı, soyadı, T.C. Kimlik numarası), tarihinde vefat etmiştir. Miras bırakanın vefatı üzerine, mirasçılar olarak davalılarla birlikte mirasçı sıfatını kazandık.
  2. Murisin ölümünden sonra tereke malvarlığı ve borçları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, terekenin borca batık olduğu tespit edilmiştir. Terekeye ilişkin malvarlığı, mevcut borçları karşılayamamaktadır.
  3. Tereke borca batık olduğu için, murisin borçlarından dolayı şahsi sorumluluğumuzun doğmaması ve hak kaybı yaşamamamız için terekenin borca batık olduğunun tespiti gerekmektedir.
  4. Borca batık terekenin tespit edilmesi, murisin mirasçılarının zarar görmesini önlemek adına önem arz etmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 612. maddesi gereğince, mirasçılar tarafından mirasın reddi ya da borca batık olduğunun tespiti talep edilebilir.

HUKUKİ SEBEPLER : Türk Medeni Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve ilgili mevzuat.

DELİLLER :

  • Murisin ölüm belgesi,
  • Veraset ilamı,
  • Banka hesapları ve borç belgeleri,
  • Varsa noter belgeleri ve diğer resmi evraklar.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle, müteveffa (Miras bırakanın adı, soyadı) adına bırakılan terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim.

Tarih :

İsim-Soyisim :

İmza :

Bu tarz daha fazla hukuk makalesine erişim sağlamak istiyorsanız ”Makaleler” bölümünden Medeni Hukuk, Miras ve Boşanma Davası gibi konulara göz atabilirsiniz.

Terekenin Borca Batık Olması Nedeniyle Mirasın Hükmen Reddi Nedir?

Tereke borca batık olduğunda, mirasçılar mirası reddetme hakkına sahiptir. Mirasın hükmen reddi, mirasçılar tarafından beyan edilen bir işlemle değil, yasal bir durum olarak otomatik gerçekleşir. Bu durumda, mirasçılar borçlardan sorumlu tutulmazlar.

Borca Batık Mirasın Reddi Süresi Ne Kadardır?

Mirasçılar, terekenin borca batık olduğunu öğrendikten sonra üç ay içinde mirası reddetme hakkına sahiptir. Bu süre, mirasçının durumu öğrendiği tarihten itibaren başlar ve yasal süreler içinde reddetme yapılmazsa, miras kabul edilmiş sayılır.

Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti İçin Dava Açma Süresi Nedir?

Terekenin borca batık olduğunun tespiti için dava açma süresi, mirasçıların mirası reddetme süresi olan üç aydır. Bu süre içinde dava açılmazsa, mirasçılar borçlardan sorumlu olabilir.

Tereke Borca Batıksa Ne Olur?

Tereke borca batıksa, mirasçılar mirası reddedebilir ve bu durumda borçlardan sorumlu olmazlar. Terekenin borca batık olduğunun mahkemece tespit edilmesi durumunda, mirasçılar borçları ödemek zorunda kalmaz ve borçlar tereke malvarlığıyla sınırlı kalır.

Bir yanıt yazın

Son İçerikler

Kategoriler