Çapraz Sorgu Nedir?

Çapraz sorgu, ceza muhakemesinde tanık, bilirkişi veya davaya katılan kişilere yöneltilen doğrudan sorular aracılığıyla delil elde etme yöntemidir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) açıkça “çapraz sorgu” ifadesi yer almasa da, 5271 sayılı CMK’nın 201. maddesi taraflara doğrudan soru yöneltme hakkı tanımaktadır. Bu düzenleme sayesinde Cumhuriyet savcısı, müdafi veya vekil sıfatıyla duruşmaya katılan avukat; sanığa, tanığa, bilirkişiye ve davaya katılan kişilere doğrudan soru sorabilir. Böylece yargılamada yüz yüzelik sağlanır, taraflar soruları bizzat yöneltebilir ve maddi gerçeğe ulaşmak için etkileşimli bir süreç işletilir.

Çapraz Sorguya Kimler Tabi Tutulabilir?

Çapraz sorgunun temel özelliği, yalnızca sanığa değil; tanık, bilirkişi ve davaya katılan kişilere uygulanmasıdır. Taraflar, hem kendi tanıkları hem de karşı tarafın tanıkları üzerinde doğrudan soru sorma hakkına sahiptir. Bunun yanı sıra, bilirkişiler ve davaya katılan kişiler de çapraz sorgunun muhatabı olabilir.

Çapraz Sorgunun Amacı Nedir?

Çapraz sorgunun iki temel amacı vardır:

  • Delilleri desteklemek: Dosyadaki mevcut bilgilerin doğruluğunu ve tutarlılığını güçlendirmek.
  • Güvenilirliği sınamak: Tanığın veya bilirkişinin ifadesindeki çelişkileri, belirsizlikleri ve güvenilirlik düzeyini ortaya koymak.

Bu yöntem, maddi gerçeğe en yakın bilgilere ulaşmayı ve anlatımların güvenilirliğini sınamayı hedefler.

Çapraz Sorguda Avukatın Rolü

Çapraz sorguda avukatın görevi yalnızca soru sormakla sınırlı değildir. Avukat, sürece önceden hazırlanmalı, müvekkilinin menfaatleri doğrultusunda uygun soruları seçmeli ve gerektiğinde stratejik sorularla tanığın anlatımını sorgulamalıdır. Bu süreç, adil yargılanma ilkesine hizmet eden interaktif bir mekanizma sağlar. Ancak uygulamada her zaman ideal seviyede gerçekleşmediği; mesleki alışkanlıklar ve yargısal pratiklerin bu yöntemi sınırlayabildiği de bilinmektedir.

Çapraz Sorguda Etik Sınırlar

Çapraz sorgunun sağlıklı yürütülebilmesi için yalnızca yasal düzenlemeler değil, aynı zamanda etik ilkeler de gözetilmelidir:

  • Yüz yüzelik ilkesine uyulmalı, tarafların doğrudan etkileşimi sağlanmalıdır.
  • Hakim, mümkün olduğunca az müdahalede bulunmalı ve soru-cevap akışını kesmemelidir.
  • Sorular konuyla ilgili olmalı, maddi gerçeği aydınlatmaya hizmet etmeli ve manipülatif olmamalıdır.
  • Yargısal etik ilkeler gözetilmeli, adil yargılanmanın temel prensipleri korunmalıdır.

Çapraz Sorgu Sırasında Tanığın Susma Hakkı Var Mıdır?

Anayasa’nın 38/5. maddesine göre, hiç kimse kendisini veya yakınlarını suçlayan beyanda bulunmaya zorlanamaz. Ancak bu düzenleme tanıklar için susma hakkı doğrudan tanımamaktadır. Türk hukukunda, Anglo-Sakson sistemdeki gibi tanıklık yapmama hakkı kabul edilmemiştir. Tanık, bildiklerini açıklamakla yükümlüdür. Dolayısıyla tanığın susma hakkı ancak Anayasa’da belirtilen sınırlı durumlarla ilişkilendirilerek değerlendirilebilir.

Çapraz Sorgu Usulüne Uyulmaması Halinde Ne Olur?

Çapraz sorgu usulünün ihlali, adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı bakımından ihlal teşkil edebilir. CMK’da doğrudan çapraz sorguya ilişkin detaylı bir düzenleme bulunmamakla birlikte, tarafların tanıklara doğrudan soru yöneltme hakkı engellenirse, bu durum savunma hakkının kısıtlanması sayılır. Böyle bir durumda istinaf ve temyiz başvuru yolları gündeme gelir.

Nitekim Yargıtay ve AİHM, çapraz sorgu hakkının sınırlandırılması halinde bunun adil yargılanma ilkesi kapsamında ihlal teşkil edip etmediğini denetlemektedir.

Kategori: Ceza Hukuku

Yazar: Çözüm Hukuk

Makale Uzunluğu: 641 Kelime

Yayınlanma Tarihi: 01 Ekim 2025

Güncellenme Tarihi: 01 Ekim 2025

Bir yanıt yazın

Lütfen tüm alanları eksiksiz doldurun. Telefon numaranız gizli kalacaktır.