Gerekçeli Karar Ne Demek?

Gerekçeli karar; mahkemeler tarafından kurulan hükmün hangi hukuki temellere dayandırıldığını ayrıntılı şekilde açıklayan, hüküm ile somut olay arasındaki nedensellik bağını açıkça ortaya koyan karardır. Mahkemeler tarafından gerekçeli hüküm kurulması, Anayasa ile zorunlu tutulmuştur. Gerekçesiz karar kurulması, hükmün bozulması sonucunu doğurur. Tüm mahkemelerin aldığı kararların gerekçeli olarak yazılması zorunluluğu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141. maddesinin üçüncü fıkrasında açıkça belirtilmiştir.

Gerekçeli karar, yargılamayı gerçekleştiren mahkemenin hükmünü hangi hukuki nedenlere dayanarak oluşturduğunu ayrıntılı şekilde izah ettiği; maddi vakalar ile karar sonucu arasında doğrudan, mantıksal ve hukuki bağ kurduğu karardır. Uygulamada, hükmün tefhimi sonrasında gerekçeli karar taraflara yazılı olarak tebliğ edilir. Gerekçeli karar, istinaf ya da temyiz başvurularında özel öneme sahiptir. Taraflar, üst mahkemeye başvururken başvuru nedenlerini dilekçelerinde açıkça belirtmek zorundadır. Mahkeme kararının hangi yönlerinin hukuka aykırı olduğu ancak gerekçeli karar açıklandıktan sonra anlaşılabilir hâle gelir.

Gerekçeli kararda yargılama sürecinde hükmün dayandığı tüm deliller eksiksiz şekilde belirtilmelidir. Hukuk yargılamasında taraflarca sunulmuş belgeler, yazılı kanıtlar ve mahkeme tarafından hazırlatılmış bilirkişi raporları bu kapsamda değerlendirilir. Ceza yargılamasında ise sunulan her türlü delil, hükme esas alınabilir. Bu nedenle mahkeme, gerekçeli kararda hangi delilleri esas aldığını ve bu delilleri nasıl değerlendirdiğini açık ve detaylı şekilde belirtir.

Hukuk Yargılamalarında Gerekçeli Karar

Hukuk yargılamasında gerekçeli karar, yazılı yargılama veya basit yargılama usulü sonucunda mahkeme tarafından verilen hükmün hangi nedenlerle kurulduğunu ayrıntılı şekilde açıklayan karardır. Hukuk yargılamasında tarafların iddiaları doğrultusunda işlem yürütülür ve taleple bağlılık ilkesi esas alınır. Hakim, talep edilenden fazlasına hükmedemez. Tarafların ileri sürdüğü iddiaların ve sunduğu delillerin değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesi yapılır. Hakimler, genellikle bilirkişi raporunu esas alarak karar oluşturur.

Yargılama sürecinde mahkemeye sunulan deliller ve taraf beyanları dikkate alınarak hüküm kurulur. Mahkeme, taleplerin sınırını aşamaz. Bu nedenle kararın hangi talebe dayandığını ve hükmün nedenlerini açıkça açıklamakla yükümlüdür. Taraflar, talepleri ve ileri sürdükleri iddialarda hukuka aykırılık olduğunu belirtiyorsa, bu durum da gerekçeli kararda açıkça ifade edilmelidir. Gerekçeli karar düzenlemesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun beşinci kısmının birinci bölümünde ayrıntılı şekilde yer almaktadır.

İlgili hükümlere göre:

·         Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve kararın başında bu ibare yer alır.

·         Hükümde tarafların iddia ve savunmaları özetlenir, üzerinde anlaşılan ve anlaşılamayan konular belirtilir, çekişmeli vakalarla ilgili deliller sunulur, bu deliller tartışılır ve değerlendirilir. Sabit vakalar ile bu vakalardan çıkarılan sonuç ve hukuki nedenler açıklanır.

·         Kararda; yargılama giderleri, alınan avansın kullanılmayan kısmının iadesi, kanun yolu ve başvuru süresi yer alır.

·         Sonuç bölümünde, gerekçeler tekrarlanmaksızın; her talep hakkında kurulan hüküm, yüklenen borçlar ve tanınan haklar sıra numarasıyla, açık ve kesin ifadelerle gösterilir.

·         Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırılık içeremez.

·         Hükümde karşı oy varsa, gerekçesiyle birlikte yer alır.

·         Hüküm, kararı veren hâkim veya hâkimler ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır.

İdari Yargılamalarda Gerekçeli Karar

İdari yargılamalar, uygulamada çoğunlukla dosya üzerinden yürütülür. Davacının dava dilekçesinde belirttiği talepler doğrultusunda, davalı idare tarafından savunma sunulması beklenir. Tarafların iddialarının ve savunmalarının değerlendirilmesinden sonra, dosya üzerinden yapılan inceleme ile karar verilir. Taraflardan gelen talep üzerine duruşma yapılması zorunludur. Dosya üzerinden yürütülen yargılama sonucunda oluşturulan karar, gerekçeli şekilde açıklanır.

İdari yargı açısından gerekçeli kararın taşıması gereken unsurlar, daha önce açıklanan yapıya paralel şekilde değerlendirilir. Ancak idari yargıda uygulanacak kurallar, içtihatlarla oluşturulur. Yüksek mahkemeler tarafından verilen kararlar, normlar hiyerarşisinde kanun gücüne yaklaşan etkiler doğurur. Yüksek mahkemelerce verilen kararlar ise hukuki ilkelere dayalı olarak tesis edilir. Bu nedenle idari yargı kararlarında, dayanak alınan ilke ve esaslar ile yararlanılan içtihadi kurallar ayrıntılı şekilde belirtilmek zorundadır. İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca kararda aşağıdaki hususlara yer verilmelidir:

  • Tarafların, vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları ya da unvanları ile adres bilgileri,
  • Davacının ileri sürdüğü olayların ve dayandığı hukuki nedenlerin özeti, istem sonucu ve davalının savunmasının özeti,
  • Danıştay’da görülen dosyalarda tetkik hâkiminin ve savcının ad ve soyadları ile görüşleri,
  • Duruşma açılmışsa duruşmanın yapılıp yapılmadığı, duruşmaya katılan taraflar ile vekil veya temsilcilerinin ad ve soyadları,
  • Kararın dayandığı hukuki nedenler, gerekçesi ve hüküm; tazminat talepli davalarda hükmedilen miktar,
  • Yargılama giderleri ve giderlerin hangi tarafa yüklendiği,
  • Kararın verildiği tarih ve kararın oybirliğiyle mi yoksa oyçokluğuyla mı alındığı,
  • Kararı veren mahkeme başkanı ve üyelerinin ya da hâkimin ad ve soyadları ile imzaları ve varsa karşı oy gerekçeleri,
  • Kararı tesis eden dairenin ya da mahkemenin adı ile dosyanın esas ve karar numarası.

Ceza Yargılamalarında Gerekçeli Karar

Ceza yargılamasında, hukuk yargılamasından farklı olarak taleple bağlılık ilkesi uygulanmaz. Re’sen araştırma ilkesi geçerlidir ve deliller hâkim tarafından toplanabilir. Yargılamanın her aşamasında taraflar iddialarını sunabilir ve bu iddiaları somut delillerle destekleyebilir. Taraflar, yargılama süreci boyunca delil niteliği taşıyan her türlü unsuru mahkemeye sunarak iddialarını ispat etmeye çalışır.

Ceza yargılaması sonucunda verilen kararın gerekçesi detaylı şekilde açıklanmak zorundadır. Gerekçeli kararda hukuka aykırı şekilde elde edilmiş delillere yer verilmişse, üst mahkemeye sunulacak dilekçede bu durum açık şekilde belirtilmelidir. Kararın hangi yasal düzenlemelere dayanılarak verildiği, ceza miktarının ne şekilde belirlendiği, cezayı artıran veya indirim sağlayan nedenler ayrıntılı biçimde yer almalıdır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 232. maddesi uyarınca, gerekçeli karar ve hüküm fıkrasında bulunması gereken hususlar aşağıdaki şekildedir:

·         Hükmün başında “Türk Milleti Adına” ibaresine yer verilir.

·         Kararın giriş bölümünde, hükmü kuran mahkemenin adı, kararı veren mahkeme başkanının ve üyelerinin ya da hâkimin, Cumhuriyet savcısının, zabıt kâtibinin, katılanın, mağdurun, vekilinin, kanuni temsilcisinin ve müdafiin ad ve soyadları, sanığın açık kimlik bilgileri, beraat kararı dışında suçun işlendiği yer, tarih ve zaman aralığı, sanığın gözaltında veya tutuklu kaldığı tarih ve süre ile tutukluluğunun devam edip etmediği bilgileri yazılır.

·         Kararın gerekçesi ve varsa karşı oy gerekçesi ayrıntılı şekilde açıklanır.

·         Karar ve hükümler, katılan hâkimler tarafından imzalanır.

·         Hüküm fıkrasında verilen kararın içeriği, uygulanan kanun maddeleri, hükmolunan ceza miktarı, kanun yoluna başvurma ve tazminat talep etme imkanının bulunup bulunmadığı, başvuru mümkünse süresi ve başvurulacak merci, açık ve şüpheye yer vermeyecek şekilde belirtilir.

·         Hükmün nüshaları ve özetleri, mahkeme başkanı veya hâkim ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır ve mühürlenir.

Gerekçeli Karar Ne Zaman Yazılır?

Ceza mahkemeleri, hukuk mahkemeleri ve idari mahkemeler, yargılamayı usule veya esasa ilişkin nihai kararla sonlandırır. Davanın esasına ilişkin verilen nihai karar, hüküm niteliği taşır. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim edilerek taraflara sözlü olarak bildirilir. Tüm yargı mercilerinde hükmün tefhimi, karar sonucunun duruşma tutanağına geçirilip taraflara duruşmada okunması yoluyla gerçekleştirilir. Kural gereği hükmün gerekçesi de aynı duruşmada açıklanmalıdır. Ancak uygulamada mahkemeler, yalnızca hükmün sonuç kısmını içeren kısa kararı duruşma tutanağına geçirip taraflara bildirir, gerekçeli karar ise daha sonra yazılarak taraflara gönderilir.

Hükmün gerekçesinin son duruşmada açıklanmaması halinde, gerekçeli kararın yazılacağı süre mahkeme türüne göre değişiklik gösterir:

Hukuk mahkemelerinde, yalnızca hüküm sonucunun tefhim edildiği durumlarda, gerekçeli kararın, tefhim tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yazılması gerekir (HMK m.294/4). Gerekçeli karar, tefhim tarihinden sonraki bir tarihte yazılmışsa, davanın taraflarına ve müdahillere tebliği zorunludur.

İdare ve vergi mahkemelerinde, gerekçeli karar, kararın verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yazılarak imzalanır (İYUK m.24).

Ceza mahkemelerinde, gerekçeli karar duruşma tutanağına tam olarak geçirilmemişse, yani gerekçe açıklanmamışsa, kararın duruşmada taraflara bildirildiği tarihten itibaren en geç on beş gün içinde yazılarak dosyaya eklenmesi gerekir (CMK m.232/3).

Gerekçeli Karar Nasıl Yazılır?

Hukuk ve Ceza mahkemeler açısından gerekçeli kararın yazılma şeklini Çözüm Hukuk adresi olarak aşağıdaki şekilde sıralamaktayız:

1. Hukuk Mahkemelerinde Gerekçeli Kararın Yazılması

Hukuk mahkemelerinde gerekçeli kararın kim tarafından yazılacağı açık şekilde düzenlenmiştir. Hükmü kuran hâkim, toplu yargılamalarda mahkeme başkanı veya başkanın seçeceği hâkimlerden biri gerekçeli kararı yazar (HMK m.298).

Gerekçeli kararda, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, taraflar arasında uzlaşılmış ve uzlaşılmamış konular, çekişmeli meseleler hakkında toplanan deliller, delillerin değerlendirilmesi, ret veya kabul gerekçeleri, sabit vakıalar, bu vakıalardan çıkarılan sonuçlar ve kararın dayandığı hukuki nedenler açık ve denetime elverişli şekilde belirtilmelidir. Yargıtay denetimi açısından, kararın dayandığı deliller değil, bu delillerde yer alan ve mahkemece kabul edilmiş vakıaların ne olduğu gerekçeli şekilde ifade edilmelidir (Y2HD-K.2015/20758).

2. Ceza Mahkemelerinde Gerekçeli Kararın Yazılması

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda gerekçeli kararın kim tarafından yazılacağına dair açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, uygulamada asliye ceza mahkemelerinde davaya bakan hâkim, ağır ceza mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya üyelerden biri gerekçeli kararı yazar.

Ceza mahkemelerinde verilen kararların Yargıtay denetimine elverişli olması gerekir. Bu nedenle gerekçeli kararda, dosyada yer alan deliller, bu delillere dayanılarak ulaşılan sonuçlar, iddia ve savunmalar ile belgeler üzerine yapılan değerlendirmeler, sanığın eylemlerinin niteliği açık şekilde açıklanmalıdır (Y6CD-K.2013/13620).

Anayasa’nın 141. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarında;

  • Delillerin değerlendirilmesi,
  • Reddedilen veya daha güçlü kabul edilen delillerin neler olduğu ve bunlara ilişkin gerekçeler,
  • Deliller ile hüküm arasında nasıl bağlantı kurulduğu,
  • Sanığın eyleminin ne olduğu,
  • Eylemin yasal unsurları,
  • Eylemin hukuki niteliği,
  • Uygulanacak kanun maddesi ve
  • CMK m.230’da belirtilen diğer unsurlar yer almalıdır (Y2CD-K.2021/1446).

Gerekçeli Kararda Neler Bulunmalıdır?

Gerekçeli kararda yer alması zorunlu unsurlar, Yargıtay içtihatları çerçevesinde açıkça belirlenmiştir. Bulunması gereken unsurlar aşağıdakilerdir:

  • Kararın verildiği tarih,
  • Kararı oluşturan hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzası,
  • Kararın dayandığı hukuki nedenler,
  • Dosyada mevcut delillerin değerlendirilmesi ve tartışılması,
  • Tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların özeti,
  • Taraflar arasında uyuşulan ve uyuşulmayan hususların ayrı ayrı belirtilmesi,
  • Redde ve kabul edilen hususlara üstünlük tanınma nedenlerinin açıklanması,
  • Karar sonucunun açık ve kesin şekilde belirtilmesi,
  • Yargılama giderlerinin ne şekilde karşılanacağı, yatırılmış avansın kullanılmayan kısmının iadesi, varsa başvurulabilecek kanun yolları ve süresinin gösterilmesi,
  • Sabit kabul edilen vakalardan çıkarılan sonuçların ve onlara dayanarak kurulan hükmün ayrıntılı şekilde açıklanması.

Gerekçeli Karar Yazıldı Ne Demek?

Gerekçeli karar yazıldı ifadesi, kısa kararın açıklanmasından sonra mahkemenin hükmün ayrıntılarını oluşturan gerekçeli metni tamamladığını ifade eder. Bu durum, yargılama sürecinde taraflar açısından kritik bir aşamayı gösterir. Kanun yollarına başvuru işlemi, gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmesiyle birlikte başlamaktadır. Tarafların istinaf veya temyiz başvurusunda bulunmaları, gerekçeli kararın yazılması ve tebliğ edilmesiyle mümkün hâle gelir.

Gerekçeli Karar Ne Zaman Açıklanır?

Mahkeme tarafından verilen nihai karar, yargılamanın tamamlanmasının ardından açıklanır. Ancak hüküm açıklandıktan sonra kararın gerekçesi, genellikle ilerleyen tarihte yazılarak dosyaya eklenir. Örneğin, ceza yargılamasında bu süre, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 232. maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, kararın gerekçesi ve varsa karşı oy yazısı, açıklanma tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde dava dosyasına eklenmek zorundadır.

Hukuk yargılamasında aynı konu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294. maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenmiştir. Zorunlu sebeplerle sadece hüküm sonucu açıklanmışsa, gerekçeli karar, tefhim tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yazılmak zorundadır.

İdari yargılamada ise kararlar genellikle dosya üzerinden verilir. Bu nedenle karar açıklanırken taraflara tefhim işlemi yapılmaz. Kararın yazılması ve imzalanmasına ilişkin süre, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 24. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, kararlar verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yazılarak imzalanır.

Gerekçeli Kararın Kısa Karara Uygun Olmaması

Yargılamalarda, mahkemeler önce kararın kısa şeklini açıklar, ardından gerekçeli metni düzenler. Gerekçeli karar ile kısa karar arasında zaman farkı bulunur. Bu zaman farkı nedeniyle, kararın gerekçeli hali ile ilk açıklanan kısa hali arasında uyumsuzluk ortaya çıkabilir. Bu durum, açık bir hukuka aykırılık oluşturur. Tefhim edilen kısa karar ile daha sonra yazılan gerekçeli kararın içerik yönünden tamamen örtüşmesi gerekir.

Gerekçeli karar ile kısa karar arasında farklılık bulunması, kamu düzenine aykırı bir sonuç doğurur ve kararların güvenilirliğini zedeler. Uyumsuzluk durumu, tarafların mahkemeye olan güvenini sarsar. Yargıtay, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasını bozma sebebi olarak kabul etmektedir. Kısa kararın hatalı olarak verildiği mahkeme tarafından sonradan fark edilse bile, gerekçeli karar kısa kararın içeriğine tam olarak uygun şekilde düzenlenmelidir.

Hukuka Aykırı Sayılabilecek Gerekçeli Karar Nasıl Olur?

Gerekçeli karar, hukuki açıdan geçerli olması için belirli nitelikleri taşımalıdır. Kararda yer alması gereken gerekçeler bulunmadığında, bu eksiklik kararın hukuka aykırı sayılmasına yol açar. Gerekçenin hiç yazılmaması veya tarafların istemlerinin yanıtlanmaması da kararı gerekçesiz hâle getirir.

Gerekçenin yalnızca tekrarlanan ve yüzeysel ifadelerle oluşturulması ise yetersizlik oluşturur. Gerekçenin gerçekleşmesi belirsiz şartlara bağlanması durumunda ise hukuki denetim imkânsız hâle gelir. Ek olarak, kararda hukuki dayanakların açıkça gösterilmemesi, kararı dayanaktan yoksun bırakır. Gerekçede kullanılan çelişkili ifadeler de anlamı belirsiz kavramlar veya varsayımlardan uzak tutulmalıdır. Başvurulabilecek kanun yolunun ve süresinin gerekçeli kararda açıkça yer almaması ise tarafların hak arama özgürlüğünü sınırlar.

Kısa Karar ile Gerekçeli Karar Arasında Çelişki Olması

Mahkeme tarafından taraflara tefhim edilen kısa karar ile sonradan yazılan gerekçeli karar arasında uyumsuzluk bulunmamalıdır. Ancak iki karar arasında çelişki mevcut ise esas alınacak karar tefhim edilen kısa karar olacaktır. Çelişki içeren gerekçeli karar hukuken geçersiz sayılacaktır.

Ceza yargılamasında da sanığın lehine ya da aleyhine sonuç doğurması fark etmeksizin, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunması hâlinde infaz işlemlerinde dikkate alınacak karar tefhim edilen kısa karar olarak kabul edilmektedir.

Gerekçeli Karar Yargıtay Kararları

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 30.05.2023 tarihli, 2023/8877 E., 2023/8071 K. sayılı karar

2709 sayılı Anayasa yargılamada açıklık ilkesini benimsemiştir. Kararın tesis edilme ve yazım şekli, 6100 sayılı Kanun’un 294 ve devamındaki maddelerde ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Yargılamada açıklığın sağlanması, verilen hükmün net ve infaz edilebilir şekilde ortaya konulması zorunludur. Gerekçeli karar, önceden açıklanan kısa kararla tam uyum içinde hazırlanmalıdır. Aksi hâlde açıklık ilkesi ihlal edilmiş olur ve verilen hüküm kamu güvenini zedeler. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 10.04.1992 tarihli, 1991/7 E., 1992/4 K. sayılı kararında, kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki bozma nedeni olarak kabul edilmiştir.

Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 22.03.2023 tarihli duruşmada açıklanan kısa karar ile yazılı gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında fazla çalışma alacağı yönünden miktar farkı ortaya çıkmıştır. Bu farklılık kararlar arasında açık çelişki oluşturmuştur. Ayrıca karar gerekçesinde, dava konusu alacaklar yönünden %30 oranında indirim uygulandığı belirtilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararın hüküm kısmında %40 oranında indirim yapıldığı ifade edilmiştir. Bu tutarsızlıklar nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 12.10.2023 tarihli, 2022/3834 E., 2023/7474 K. sayılı karar

Yargılama işlemlerinin tamamı usule ve yürürlükteki mevzuata uygun şekilde gerçekleştirilmiştir. Tüm aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmalarla toplanan deliller gerekçeli kararda ayrı ayrı değerlendirilmiş ve tartışılmıştır. Suçun sanık tarafından işlendiği kesin delillere dayandırılarak belirlenmiştir. Eyleme uygun suç tipi ve uygulanacak yaptırımlar doğru şekilde tespit edilmiştir. Dosyada yer alan belgelerle uyumlu şekilde oluşturulan vicdani kanaat, hükmün gerekçesine yansıtılmıştır. Suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan vekili tarafından ileri sürülen temyiz gerekçeleri hukuken yerinde bulunmadığı için reddedilmiştir.

Gerekçeli Kararın Tebliği, Kesinleşmesi, İstinaf ve Temyiz

Gerekçeli kararın tebliği, mahkemenin verdiği kararın, kararın dayanaklarını ve gerekçelerini içeren yazılı metnin, ilgili taraflara resmi olarak bildirilmesi işlemidir.

Kararın kesinleşmesi ise, mahkeme tarafından verilen kararın, taraflara tebliğ edildikten sonra, kanun yollarında öngörülen süreler içinde itiraz veya temyiz gibi yollara başvurulmaması durumunda gerçekleşir. Bu durumda, karar hukuki olarak bağlayıcı hale gelir ve artık değiştirilemez. 

Öte yandan, lk derece mahkemesi tarafından verilen gerekçeli kararın, hem hüküm hem de gerekçe yönünden üst derece mahkemede yeniden değerlendirilmesi amacıyla yapılan kanun yoluna istinaf denir. İstinaf işlemi, Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde yürütülür.

Temyiz ise bir mahkemenin verdiği gerekçeli kararın, daha üst bir yargı organı tarafından hukuka uygunluk açısından yeniden incelenmesi amacıyla yapılan başvurudur. Hukuk sisteminde özellikle Bölge Adliye Mahkemesi (istinaf) kararlarına karşı Yargıtay nezdinde başvurulabilen kanun yolu olan temyiz, hem hukuk hem de ceza yargılamalarında önemli bir denetim ve düzeltme mekanizmasıdır

Sıkça Sorulan Sorular:

Asliye Ceza Mahkemesi Gerekçeli Karar Yazıldı Ne Demek?

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda verilen hükmün, kararın dayandığı hukuki ve fiilî nedenlerle birlikte yazılı hâle getirilmiş olması durumunu ifade eder.

Gerekçeli Karar Ne Zaman Tebliğ Edilir?

Gerekçeli karar, kararın yazımından sonra mahkeme tarafından taraflara resmi tebligat yoluyla bildirilir. Tebliğ işlemi, kararın taraflara ulaşması ile gerçekleşir ve bu tarih, ek kanun yoluna başvuru sürelerinin başlangıç tarihidir.

Kategori: Ceza Hukuku

Yazar: Çözüm Hukuk

Makale Uzunluğu: 3727 Kelime

Yayınlanma Tarihi: 22 Temmuz 2025

Güncellenme Tarihi: 22 Temmuz 2025

Bir yanıt yazın

Lütfen tüm alanları eksiksiz doldurun. Telefon numaranız gizli kalacaktır.