Ölümlü trafik kazası tazminat davası, trafik kazası sonucu bir kişinin hayatını kaybetmesi durumunda, ölenin yakınlarının uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini amacıyla açılır. Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi, bu tür davalarda tazminat yükümlülüğünü açıkça düzenler. 49. maddeye göre, bir başkasına kasıtlı veya ihmal suretiyle zarar veren kişi, bu zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Ölümlü trafik kazası tazminat davaları ölen kişinin ailesi ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından açılır.
Maddi tazminat talepleri, ölen kişinin hayatta olması durumunda sağlayacağı maddi destekten yoksun kalınması nedeniyle ortaya çıkan zararın karşılanmasını amaçlar. Bu bağlamda, mahkeme, ölenin yaşı, gelir durumu, mesleği ve geride kalanların ekonomik durumu gibi faktörleri dikkate alarak tazminat miktarını belirler. Ayrıca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca, tazminat miktarının belirlenmesinde bilirkişi incelemesi yapılması zorunludur.
Manevi tazminat ise, ölenin yakınlarının kazadan dolayı yaşadığı derin acı, üzüntü ve psikolojik yıkımın telafisi için talep edilir. Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi uyarınca, mahkeme manevi tazminat miktarını belirlerken, olayın özelliklerini, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını göz önünde bulundurur. Ancak, manevi tazminatın amacı zenginleşme değil, adil bir tatmin sağlamaktır.
Ölümlü Trafik Kazası Maddi ve Manevi Tazminat Davası
Ölümle sonuçlanan trafik kazalarında, ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişiler ya da desteğine muhtaç olan yakınları, maddi tazminat davası açabilirler. Ölümlü trafik kazası maddi ve manevi tazminat davası, ölen kişinin; annesi, babası, çocukları, eşi, kardeşleri veya ölen kişinin desteğine ihtiyacı olan herkes tarafından açılabilir.
Ölümle ilgili maddi tazminat davaları dayanağını, borçlar kanunu madde 53’ten alır:
“MADDE 53- Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:
1. Cenaze giderleri.
2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.”
Ölümle sonuçlanan trafik kazalarında ayrıca destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilir. Ölen kişinin hayat boyu desteğinden mahrum kalan herkes, destekten yoksun kalma tazminatını isteyebilir.
Manevi tazminat ise ölen kişilerin; anne, baba, eş, çocuklar, kardeşler, nişanlısı gibi yakınlarının talep edeceği tazminat türüdür. Ölen kişinin yakınları olay neticesinde duydukları acıyı bir nebze hafifletmek adına manevi tazminat talep edebilirler. Manevi tazminat talebinde, kazada kusurlu olan kişiden ölen kişinin cenaze giderlerinin karşılanması, eğer hemen ölmemişse tedavi giderleri de talep edilebilir.
Ölen kişinin yakınları olarak sayılan kişiler, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilirler. Destekten yoksun kalma tazminatını talep eden kişilerin ölen kişinin yakını olmasına gerek yoktur. Ölen kişinin maddi olarak sürekli desteklediği kişiler tazminat talebinde bulunabilir.
Ölümlü trafik kazası tazminat davasında ölen kişinin yakınları için ispat yükü bulunmazken, diğer kişiler için ispat yükü söz konusudur.
Ölümlü Trafik Kazası Tazminatı İçin Gerekli Evraklar
- Trafik kaza tespit tutanağı
- Kusur bilirkişi raporu
- Ölüm muayene raporu
- Aile nüfus kayıt örneği
- Veraset ilamı
- Ölen kişinin gelir durumunu içeren belge
- SGK gelirini gösteren belge
- Kaza ile ilgili diğer belgeler
Sigorta şirketi durumu netleştirmek adına daha başka belgeler de talep edebilir.
Ölümlü Trafik Kazası Tazminatı Sigortaya Başvuru
Ölümlü trafik kazası tazminat miktarı konusunda ise sizlere şu bilgileri sunabiliriz. Trafik kazası meydana geldikten sonra ilgili dosyanın tamamlanması gerekmektedir. Ölümlü Trafik Kazalarında kaza tarihinden yaklaşık 2 ay sonra adli tıp raporu çıkar. Ancak bu rapor bölgenin yoğunluğuna göre değişebilir. Trafik sigortasına ölümlü trafik kazası tazminatı için yapılan başvuru tam ve eksiksiz yapılmalıdır.
Bütün evrakları tamam olan dosya için sigorta şirketi 15 günlük yasal süreyi kullanabilir. Bu süre içinde ödeme alınmazsa başvuru yapan taraf dava açabilir, arabuluculuk sürecini başlatabilir. Ya da sigorta tahkim komisyonuna başvurabilir.
Şunu belirtmekte fayda var ölümlü trafik Kazası Tazminatı ödemesi hızlı bir şekilde alınabilir. Çünkü trafik kazası sonrası yapılması gereken bir tetkik yoktur. Zarar çok açık bir şekilde ortadadır. Ve sadece ufak tefek çokta vakit almayacak işlemler geriye kalmıştır. Bu noktada sigorta şirketi ile sağlıklı bir iletişim kurmak gerekiyor.
Ölümlü Trafik Kazasında Kimler Dava Açabilir?
Trafik kazaları sonrasında ölüm meydana gelmişse, ölen kişinin yakınları ölümlü trafik kazası tazminat davası açabilir. Ölümlü trafik kazası sonucu maddi ve manevi tazminat davasını ölen kişinin;
- Anne,
- Baba,
- Eş,
- 18 Yaşından küçük çocuklar, ya da üniversite okuyan ve 24 yaşına kadar çocuklar,
- Destek ispatını yapan 3. kişiler.
Ölen kişinin yakınlarının açtıkları davada ispat yükümlülükleri yoktur. Destekten yoksun kalma tazminat davasını ise ölen kişinin yaşarken maddi olarak desteklediği herkes açabilir. Bu kişilerin açtıkları davada ispat yükümlülükleri vardır.
Ölümlü Trafik Kazası Tazminat Davası Kime Karşı Açılır?
Kaza sonrasında her iki tarafından kusur oranı söz konusudur. Ölen kişinin yakınları tarafından, ölümlü trafik kazası tazminat davası; sigorta şirketi, aracın sürücüsü, aracın sahibi ve aracı işleten kişiye karşı açılır.
Borçlar kanunu madde 49’a dayanarak trafik kazasında kusurlu olan aracın sürücüsüne maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
Karayolları Trafik Kanunu Madde 3’te:
“Araç sahibi: Araç için adına yetkili idarece tescil belgesi verilmiş veya sahiplik veya satış belgesi düzenlenmiş kişidir.”
Olarak tanımlanmıştır. Araç sahibi KTK madde 85’te:
“Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
(Ek: 17/10/1996-4199/28 md.) Motorlu araç ölüme veya yaralanmaya sebebiyet vermiş ise, kazaya karışan aracın başkalarına devir ve temliki veya üzerinde bir hak tesisini önlemek amacıyla olaya el koyan Cumhuriyet Savcılıklarınca, aracın tescilli olduğu tescil kuruluşuna trafik kaydı üzerine şerh düşülmesi için talimat verilir. Kaza anı ile Cumhuriyet Savcılığınca trafik kaydı üzerine şerh düşülmesi arasında geçen süreler içinde kötü niyetle yapılan araç tescilleri hükümsüz sayılır. Şerhin konulduğu tarihten itibaren bir ay içerisinde, şerhin kaldırıldığına veya devamına ilişkin mahkeme kararı ibraz edilmediği takdirde bu şerh hükümsüz sayılır.
İşletilme halinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazasından dolayı işletenin sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin, kazanın oluşumunda işleten veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere ilişkin bir kusurun varlığını veya araçtaki bozukluğun kazaya sebep olduğunu ispat etmesi gerekir.
(Değişik: 17/10/1996-4199/28 md.) İşleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibi, hakimin takdirine göre kendi aracının katıldığı bir kazadan sonra yapılan yardım çalışmalarından dolayı yardım edenin maruz kaldığı zarardan da sorumlu tutulabilir. Ancak, bu durumda işletici teşebbüs sahibinin sorumlu kılınabilmesi için kazadan kendisinin sorumlu olması veya yardımın doğrudan doğruya kendisine veya araçta bulunanlara yahut kazaya taraf olan üçüncü kişilere yapılması gerekir.
(Değişik: 17/10/1996-4199/28 md.) İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.”
Denilerek, araç sahibinin kazadan ne oranda sorumlu olduğu detaylı bir şekilde belirtilmiştir.
Aracın işleteni, KTK madde 3’e göre:
“İşleten : Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.”
Tanımlanmıştır.
Trafik kazasında aracı başkası kullanmış ve kazaya sebebiyet vermiş olabilir. Ancak hem aracın işleteni, hem de aracı kullanan kişi kazadan sorumlu tutulurlar. Ölüm, yaralanma ve maddi hasar durumlarında aracın işletenine de dava açılabilir.
Sigorta şirketleri de trafik kazasına karışan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası ya da poliçe kapsamında sorumludur. Trafik sigortasının dışında kasko sigortasını yapan şirket de ortaya çıkan zararlardan sorumludur. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1 maddesine göre de, sigorta şirketleri ölümle sonuçlanan trafik kazalarında, zorunlu sigorta limitlerine kadar zararı ödemekle yükümlüdürler.
Ölümlü Trafik Kazası Tazminat Davası Nerede Açılır?
Ölümle sonuçlanan trafik kazalarında tazminat davası; gerçek ya da tüzel kişinin bulunduğu yerleşim yeri mahkemesinde, trafik kazasının gerçekleştiği yer mahkemesinde veya sigorta şirketi ya da şirketin taraf olarak göstereceği şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
Ölümlü trafik kazası tazminat davası kazanın bulunduğu yerde açılabileceği gibi, kazada mağdur olan kişinin bulunduğu yerde de açılabilir.
Ölümlü Trafik Kazası Tazminat Görevli ve Yetkili Mahkeme
Ölümlü trafik kazası tazminat görevli ve yetkili mahkeme, yerleşim yeri mahkemeleridir. Eğer sigortalı olan kişi tacir değilse, Asliye Hukuk Mahkemesi, davalı olan taraf sigorta şirketi ya da sigortası olan kişi ise Asliye Ticaret Mahkemesi dava için görevli ve yetkilidir.
Ölümlü trafik kazalarında savcılık işlemlerinin ardından ceza davası ağır ceza mahkemelerinde görülür.
Ölümlü Trafik Kazası Tazminat Davası Dava Zamanaşımı Süresi
Ölümlü trafik kazası tazminatı zamanaşımı süresi 15 yıldır. Kaza tarihinden itibaren 15 yıl boyunca destek tazminatı talepleri kabul görmektedir. Sigorta şirketine başvuru yapılması zamanaşımı süresini keser. Davanın devam ettiği hallerde 15 yıllık zaman geçse bile zamanaşımı gerçekleşmiş sayılmaz.
Ölümlü trafik kazası tazminat davası zamanaşımı süresi ağır ceza kanunlarındaki ile aynıdır. Yani kaza sonrasında ağır yaralanma ve ölüm söz konusu ise ağır ceza davalarının dayanağı olan kanun maddelerindeki süreler ne ise, tazminat davalarında da o süre zamanaşımı süresi olarak değerlendirilir.
Ölümlü Trafik Kazalarında Dava Ne Kadar Sürer?
Ortalama olarak 1,5-3 yıl arasında dava süresi öngörülür. Ölümlü trafik kazası tazminat davaları, mahkemelerin iş yüküne göre uzayabilir. Mağduriyet yaşayan kişiler sigorta tahkim komisyonlarına başvuruda bulunurlarsa, dava süresi biraz daha kısalabilir.
Ölümlü Trafik Kazası Tazminat Davası Yargıtay Kararları
“ölümlü trafik kazası tazminatı, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin, ölenin ölümü nedeniyle uğradıkları maddi zararları karşılamak için ödenen tazminattır. Destek, ölenin maddi veya manevi yardımını sağladığı kişidir. Destek sadece maddi yardım sağlayan kişi değildir. Ölenin hizmet edebilme gücü de destek olarak kabul edilir. Ana ve baba, çocukları ne kadar maddi duruma sahip olursa olsun, ileride çocuklarına muhtaç olabilirler. Bu nedenle, ana ve babalar, ölen çocuklarından destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler. Destekten yoksun kalma tazminatının miktarı, desteğin geliri, desteğin sağladığı yardımların niteliği ve süresi gibi faktörlere göre belirlenir. “
Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, ölenin desteğinden yoksun kalan kişiler, bu sebeple uğradıkları maddi zararları karşılamak için tazminat talep edebilirler.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.03.1986 tarihli ve 1986/1585 E., 1986/2553 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, ana ve baba, çocukları ne kadar maddi duruma sahip olursa olsun, ileride çocuklarına muhtaç olabilirler. Bu nedenle, ana ve babalar, ölen çocuklarından destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler.
20.03.1986 tarihli ve 1986/1585 E., 1986/2553 K. sayılı kararda, babanın yaşlılığında çalışamayacak olması ve annenin de kocasının ölümünden sonra muhtaç olacağı ihtimali dikkate alınarak, çocuklardan destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmesinin yerinde olduğu kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan karara göre, destekten yoksun kalma tazminatı, ölenin ölümüne sebep olan kişiden talep edilebilir.
11.HD.13.9.1999, E.1999/4689 – K.1999/6755
Konu: Ev işlerini gören kadın da destek sayılır.
Karar:
Yerleşmiş içtihatlara göre, bedelsiz olarak başkasının bakımını sağlayan ya da ona yardım eden kimse destek sayılmıştır. Destek, yalnız başkasına yaşamak için gerekli ihtiyaçları sağlayan ya da bunların temini için para veren kimse değildir. Bu hizmetleri görmek suretiyle çalışmasını doğrudan doğruya başkalarına tahsis eden kimse de destek sayılır.
Bu nedenle, yalnızca ev işlerini gören bir kadın da kocasının desteği sayılabilir. Trafik kazasında ölen desteğin 1932 doğumlu olması, onun destek olamayacağına gerekçe olamaz.
Kanun maddeleri:
Türk Borçlar Kanunu 53/3: “Destekten yoksun kalanlar, bu sebeple uğradıkları zararları karşılamak için, ölenin mirasçılarına veya diğer sorumlulara karşı, kendi aralarındaki payları oranında, tazminat isteyebilirler.”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 20.03.1986 tarihli ve 1986/1585 E., 1986/2553 K. sayılı kararı: “Ana ve baba, çocukları ne kadar maddi duruma sahip olursa olsun, ileride çocuklarına muhtaç olabilirler. Bu nedenle, ana ve babalar, ölen çocuklarından destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler.”
Ölümlü Trafik Kazası Ceza Davası
Ölümle sonuçlanan trafik kazaları, Türk Ceza Kanunu hükümlerine tabi olacaktır. Ölümlü trafik kazası ceza davası, dayanağını 5237 sayılı TCK 22. Maddesine, 85. Maddesine ve 89. Maddesine dayandırır.
TCK Madde 85, trafik kazasının ölümle sonuçlanması halinde geçerlidir.
“Taksirle öldürme
Madde 85- (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. “
TCK Madde 89 trafik kazalarında yaralanma söz konusu ise geçerlidir.
“Taksirle yaralama
Madde 89- (1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Vücudunda kemik kırılmasına,
c) Konuşmasında sürekli zorluğa,
d) Yüzünde sabit ize,
e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.
(3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,
Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.
(4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
Türk Ceza Kanununun 5. Maddesi (Değişik: 6/12/2006-5560/5 md.):
“Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz”
Diyerek, trafik kazası sonrasında yaralanma meydana gelmesi halinde, kusurlu kişi ya da kişilerin cezai sorumluluğunun bu madde doğrultusunda ele alınacağını belirtmektedir.
Trafik kazalarında suçun niteliği, ölüm ve yaralanma olma durumuna göre değişmektedir. Yaralanma ve ölüm sonuçlarında ortaya çıkan suç için Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılır. Dosya savcılık makamı tarafından incelenir. Bazı durumlarda kovuşturmaya yer olmadığına kararı verilebilir. Yaralanma ve maddi hasarlı kazalarda bazı durumlarda taraflar arasında anlaşma sağlanabilir. Ya da kovuşturma aşamasına geçilebilir. Bu durumda kovuşturma ceza ve ağır ceza davasına dönüşebilir.
Trafik kazası sonrasında kusur tayini, ceza davalarında belirlenir. CMK Madde 63 gereği:
“Madde 63 – (1) Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re’sen, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir.
(Değişik cümle: 3/11/2016-6754/42 md.) Ancak, genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. (Ek cümle: 3/11/2016-6754/42 md.) Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez.
(2) Bilirkişi atanması ve gerekçe gösterilerek sayısının birden çok olarak saptanması, hâkim veya mahkemeye aittir. Birden çok bilirkişi atanmasına ilişkin istemler reddedildiğinde de aynı biçimde karar verilir.
(3) Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı da bu maddede gösterilen yetkileri kullanabilir.”
Bilirkişi atanır. Bilirkişi raporunda trafik kaza tespit tutanağı esas alınır. Kaza tutanağında olayın oluş şekli, araçların kusur oranı gibi bilgiler yer alır. Kusur tayininde ayrıca, ifade tutanakları ve diğer deliller de bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirilir.
Ölümlü Trafik Kazası Manevi Tazminat Davası
Ölümle sonuçlanan trafik kazalarında manevi tazminat, ölen kişinin yakınları tarafından talep edilebilir. Ölen kişinin yakınları asliye ceza mahkemesine yazacakları başvuru dilekçesi ile dava açılmasını sağlayabilirler.
Ölümlü trafik kazası tazminat davalarında manevi tazminat talebinde bulunulabilmesi için, olayın dava dilekçesinde anlatılması gerekir.
Dava dilekçesinde ölen kişinin yakınları trafik tespit tutanağını ek olarak koymalıdır. Ölen kişinin yakını olduğunu ispat etmesi açısından veraset ilamı da dilekçe ekinde bulunmalıdır. Ölen kişinin kimlik bilgileri de eksiksiz olarak dava dilekçesinde yer almalıdır.
Hastane ve defin masraflarının ödendiğine dair belgeler de mahkemede değerlendirilmesi açısından dava dilekçesine bulunmalıdır.
Trafik kazası sonrasında ölen kişinin yakınları manevi olarak zarar görmüştür. Ölümden kaynaklanan acı ve elemi hafifletmek amacıyla manevi tazminat talebinde bulunulur.
Trafik kazası ile ilgili manevi tazminat davası açılması için gerekli olan dilekçe örneğini, aşağıdaki bağlantıda bulabilirsiniz.
Ölümlü trafik kazası tazminat davası dilekçe örneği aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Ölümlü Trafik Kazasında Tazminat Oranı Nasıl Belirlenir?
Maddi zararın belirlenmesinde, uğranılan zarar ve kusur oranı esas alınır. Ölümlü trafik kazasında tazminat oranı belirlenirken kusur oranına bakılır. Ölen kişinin kusur oranı yüksek ise hükmedilen tazminat miktarı da azalacaktır.
Tazminat oranının belirlenmesinde kusur oranının yanı sıra, poliçe ya da teminat bedeli gibi değişkenlerde hesaba katılır. Ölümlü kaza sonrasında tazminat belirlenmesinde aşağıdaki kriterler geçerli olacaktır:
- Sigorta firması tarafından belirlenen teminat bedeli
- Vefat eden kişinin yaşı
- Vefat eden kişinin vefat ettiği tarihteki maaşı
- Vefat eden kişinin yakınlarına verilmesi gereken tazminat bedeli
- Vefat eden kişinin kazadaki kusur oranı
- Vefat eden kişinin kazadaki haklılık oranı
Eğer ölen kişi trafik kazasında %20 kusurlu ise ve kişiye verilecek olan tazminat bedeli 100 bin TL olarak belirlenmişse, bu durumda ölen kişinin yakınları 80 bin TL tazminat alabilecektir.
Ölümlü Trafik Kazası Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
Trafik kazası sonrasında, ölen kişinin maddi olarak destek sağladığı kişiler, destekten yoksun kalma tazminatı davası açabilirler. Ölümlü trafik kazası destekten yoksun kalma tazminatı davası açıldığında; ölüme sebep olan sürücü, araç sahibi ve sigorta şirketi tazminat ödemede muhatap ve sorumlu kabul edilirler.
Tazminat davası sonrasında kan parası olarak maddi ve manevi tazminat alınabilir.
Destek tazminatı belirlenirken aşağıdaki kriterler esas alınır. Daha doğrusu tazminat hesaplanmasında aşağıdaki unsurlar dikkate alınarak hesap yapılır:
- Maddi destek ölçüsü, bilirkişi raporları ve diğer yöntemlerle tam olarak tespit edilir.
- Asgari ücretler destek tazminatında hesaba katılır.
- Ölen kişinin mesleği belli ise, meslekte aylık olarak kazancı tazminat hesaplanmasında esas alınır.
- Ölen kişi, ev hizmetleri ile emeklilik döneminde destek veriyorsa, hesaplanacak tazminat bedelinde asgari ücret esas alınır.
- Ölen kişinin desteğinden yoksun kalan kişiler, aynı zamanda ölen kişinin yasal mirasçıları ise tazminat bedeli hesaplanmasında herhangi bir ölçü olmayacaktır.
Ölümlü Kazada Kan Parası Nedir?
Kan parası, Türk Ceza Kanunu’nun 105. maddesinde düzenlenen ve kasten öldürmede failin, mağdurun yakınlarına ödemek zorunda olduğu tazminattır. Bu tazminat, ölen kişinin aile bireylerinin maddi ve manevi zararlarını tazmin etmeyi amaçlar.
Trafik kazası kan parası iki aşamalı olarak değerlendirebilir. Birincisi sigorta şirketinin sorumlu olduğu tutar. Sigorta şirketleri kaza tarihindeki poliçe limitleri dahilinde sorumludur. Arta kalan tutar için ise araç sahibi ve sürücüsü sorumlu olacaktır.
Trafik Kazası Kan Parası Ne Kadar 2024 ?
Trafik kazalarında hayatını kaybeden kişilerin ailelerine, Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi ve devamı hükümleri uyarınca maddi ve manevi tazminat ödenir. Bu tazminat, halk arasında “kan parası” olarak da bilinir.
Tazminatın miktarı, olayın özel durumlarına göre değişir ve mahkeme tarafından takdir edilir. Göz önünde bulundurulan faktörler şunlardır:
Ölen Kişinin:
- Ölen kişinin yaşı
- Geliri ve mesleği
- Ailevi durumu (bakmakla yükümlü olduğu kişiler)
- Kusur durumu (kasıt, ihmal)
- Mağdurların yaşı ve maddi durumu
Tazminatın Hesaplanmasında Kullanılan Formüller:
Ölümlü trafik kazası (kan parası) tazminat hesaplama da prograsif rant yöntemi ile birlikte TRH 2010 hayat tablosu kullanılarak yapılmalıdır. Hesaplama sonucuna cenaze masrafları, defin giderleri de eklenmelidir.
Kaza sonucu ölen kişi hayatını kaybetmeden önce sağlık harcamaları yapıldıysa sigorta şirketi bu masraflardan da sorumlu olur.
Trafik Kazası Sigorta Teminat Limitleri:
- 2024 : 1.800.000 TL
- 2023: 1.200.000 TL
- 2022: 1.000.000 TL
- 2021: 430.000. TL
- 2020: 410.000 TL
- 2019:390.000 TL
- 2018:360.000 TL
- 2017: 330.000 TL
- 2016: 310.000 TL
Sigorta firmaları her yıl tespit edilen tutarlar dahilinde sorumludur.
Ölümlü Trafik Kazası Tedavi, Sağlık ve Hastane Giderleri
Trafik kazlarında kusurlu olan kişiler, kazanın mağduru olan kişilerin her türlü tedavi masraflarını karşılamak zorundadır. Ölümlü trafik kazası, tedavi, sağlık ve hastane giderleri yasal dayanağını; Borçlar kanunu, karayolları trafik kanunu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarından alır.
Kişinin kaza sonrasında ölümü halinde borçlar kanunu madde 53’e göre:
- Ölen kişinin cenaze giderleri
- Eğer ölüm gerçekleşmemişse hastane giderleri ve iş gücünün azalmasından kaynaklanan kayıplar,
- Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin uğradıkları her türlü kayıplar
Karşı taraf tarafından ödenir.
Borçlar kanunu madde 54’te ise kaza sonrasında yaralanma olması durumunda:
- Tedavi giderleri
- Kazanç kaybı
- Çalışma gücünün azalmasından kaynaklanan kayıplar ve
- Ekonomik geleceğin tehlikeye düşmesinden kaynaklı kayıplar
Kusurlu olan tarafça ödenir.
Karayolları trafik kanununda tedavi giderleri, kanunun 98. Maddesinde:
“(98. MADDE ESKİ HALİ Motorlu araçların sebep oldukları kazalarda yaralanan kimselerin ilk yardım, muayene ve kontrol veya bu yaralanmadan ötürü ayakta, klinikte hastanede ve diğer yerlerdeki tedavi giderleri ile tedavinin gerektirdiği diğer giderleri aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan sigortacı başvurma tarihinden itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları kapsamında öder.”
Olarak düzenlenmiştir. Ancak KTK 98. Madde, 6111 sayılı bazı alacakların yeniden yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 59. Maddesiyle köklü olarak değiştirilmiştir.
KTK 98. Maddenin yeni hali:
“Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. (Ek cümle: 4/4/2015-6645/60 md.) Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.
Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesinde düzenlenen durumlar için Güvence Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Cumhurbaşkanı söz konusu tutarı % 50’sine kadar artırmaya veya azaltmaya yetkilidir.
Bu madde çerçevesinde sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı tarafından ödenecek meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. Sigorta şirketleri ve Güvence Hesabından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacak meblağın belirlenmesi ve ödenmesi ile sağlık hizmetleri için teminat sağlanan sigortaların tespiti ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir. Trafik kazası sebebiyle Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurumlarınca gerçekleştirilen tedavi giderleri bakımından, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Bakanlığına yapılacak ödemeye ilişkin usul ve esaslar Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı tarafından ayrıca belirlenir.”
Olarak düzenlenmiştir.
Ölümlü Trafik Kazası Cenaze ve Defin Giderleri
Trafik kazasında ölen kişinin kusuru ne olursa olsun, cenaze ve eğer halen hayatta ise hastane giderleri, karşı tarafça karşılanır. Bu konuda Borçlar Kanunu madde 53’te: Zarar sorumlusu cenaze giderlerinden de sorumludur, denilerek cenaze giderlerinin karış tarafça karşılanması gerektiğini belirtmiştir.
Ölümlü trafik kazası cenaze ve defin giderleri, ölen kişinin sosyal, ekonomik ve dini durumuna göre hesaplanır.
Ölümlü Trafik Kazası Tazminatı Hesaplama Nasıl Yapılır?
Ölümle sonuçlanan trafik kazalarında sigorta şirketleri, ölen kişiye tazminat ödemesinde bulunur. 2024 yılı itibariyle trafik kazalarında ölen her kişi için 1.800.000 TL üst sınır olmak üzere ödeme yapılması öngörülmüştür.
Ölümlü trafik kazası tazminatı hesaplanırken, ölen kişinin kusur oranına da bakılır. Ölen kişinin kusur oranı fazlaysa, yakınlarının alacağı tazminat miktarı da düşmektedir.
Tek Taraflı Ölümlü Trafik Kazası Tazminatı
Tek taraflı ölümlü trafik kazalarında, kazanın meydana gelmesinde sürücü tam kusurludur. Bu durumda, sürücünün herhangi bir tazminat talebinde bulunması hukuken mümkün değildir. Sürücü, kendi kusuruyla kazaya sebebiyet verdiği için tazminat hakkı doğmaz.
Ancak, kazanın meydana gelmesine sebep olan başka unsurlar varsa, örneğin doğal afetler, yol yapısındaki kusurlar veya yola aniden çıkan hayvanlar gibi, bu durumlarda kazaya sebebiyet veren etkenlerden dolayı üçüncü kişilerin sorumluluğu söz konusudur. Bu kişiler tazminat ödemekle yükümlüdür.
Tek taraflı kazalarda araçta yolcu olarak bulunanlar ise kesinlikle hak sahibidir. Bu kişiler, kazaya karışan aracın zorunlu trafik sigortasından tazminat talep etme hakkına sahiptir. Sigorta şirketi, poliçede belirtilen limitler çerçevesinde yolcuların zararlarını karşılamak zorundadır.
Bu durumda, tazminat talepleri doğrudan sigorta şirketine yöneltilmeli ve süreç, yasal süreler içerisinde titizlikle takip edilmelidir. Herhangi bir hak kaybı yaşanmaması için hukuki destek alınması zorunludur.
Sigortasız Araçla Ölümlü Trafik Kazası
Zorunlu trafik sigortası yeni araç satın alındığında mecburen yaptırılır. Ancak daha sonradan poliçe yenilenmesi araç sürücüsü tarafından yenilenmeyebilir. Bu gibi durumlarda araç kaza yaptığı zaman, kazadaki kusur oranı artabilir. Ayrıca sigorta yaptırılmadığı için ayrıca ceza alınabilir.
Sigortasız araçla ölümlü trafik kazasında ise hem karşı tarafın, hem de kaza yapan aracın tüm masraflarının karşılanacağı düşünülecek olursa, bu durum kazaya sebep olan kişiye epey mali külfet getirecek demektir.
Ölümlü trafik kazalarında ölen kişiye ödenecek maddi ve manevi tazminatların tüm yükü de, aracına sigorta yaptırmayan kişiye kalacaktır.
Ölümlü Trafik Kazasında Ölen Kişinin Ailesinin Hakları Nelerdir?
Trafik kazasında ölen kişinin yakınları dava açarak maddi ve manevi tazminat almak hakkına sahip olurlar. Ölümlü trafik kazasında hak sahipleri maddi tazminat, manevi tazminat, cenaze ve defin giderleri talep edebilirler.
Ölümlü trafik kazasında ölen kişinin hakları, belirli oranlarda aile bireylerine paylaştırılır.
Alkollü Ölümlü Trafik Kazası Tazminat
Trafik kazalarında alkol oranı büyük kusurlardandır. Eğer alkollü olarak kaza yapan kişi, başka kişilerin ölümüne neden olmuşsa, ölen kişinin tüm zararlarını karşılayacağı gibi, sigorta şirketlerinden de herhangi bir bedel talep edemez. Eğer alkol oranı 0.50 promil ve altında ise kasko ve trafik sigortasından tazminat ve hasar karşılama gibi unsurlar talep edilebilir.
Alkollü ölümlü trafik kazası tazminat ve diğer ceza unsurları, Türk Ceza Kanunu Madde 179’da düzenlenmiştir. İlgili maddede alkollü araç kullanmak, trafik güvenliğini kasti olarak tehlikeye atma suçuna girer.
Ölümlü Trafik Kazası Tazminat Kusur İlişkisi
Ölümlü trafik kazası tazminat sorumluluğu, kazaya neden olan kişinin kusuruna bağlı olarak kesin bir şekilde belirlenir. Kazada kusurlu olan kişi, tazminat ödemekle yükümlüdür. Eğer sürücü kazada tam kusurluysa, bu durumda kendisi veya mirasçıları herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz. Sürücü, kendi hatasıyla kazaya sebep olmuşsa, hukuken tazminat hakkı bulunmaz.
Ancak, kazaya sebep olan başka dışsal etkenler varsa (örneğin, yoldaki bir bozukluk, aniden yola çıkan bir hayvan ya da kötü hava koşulları gibi), bu durumda kazaya sebebiyet veren unsurların sorumluları tazminat ödemekle yükümlü hale gelir. Bu kişiler veya kurumlar, kazada meydana gelen zararın tazminatını ödemek zorundadır.
Araçta yolcu olarak bulunan kişiler ise, sürücünün kusurlu olup olmamasından bağımsız olarak her durumda tazminat talep etme hakkına sahiptir. Yolcular, kazaya karışan aracın zorunlu trafik sigortasından maddi ve manevi tazminat talep edebilirler. Sigorta şirketi, yolcuların zararlarını karşılamak zorundadır.
Kusur Durumu | Tazminat Sorumluluğu |
---|---|
Sürücü Tam Kusurlu | Yok |
Sürücü Kısmi Kusurlu | Sürücü kısmen tazminat talep edebilir, fakat kusur oranına göre tazminat miktarı düşebilir. |
Sürücü Kusursuz | Dış Etkenler (Yol, Hayvan vb…) |
Yolcular | Yolcular her durumda tazminat talep edebilir; sigorta şirketi bu zararı karşılamak zorundadır. |
Kusursuz veya Kısmi Kusurlu Taraflar: Kazaya karışan diğer kişiler veya araçtaki yolcular tamamen kusursuz veya kısmi kusurluysa, tazminat hakkı doğrudan bu kişilere aittir. Tazminat sorumluluğu, kazaya neden olan sürücüde veya onun sigorta şirketindedir. Bu durumda tazminat, zarar gören taraflara eksiksiz olarak ödenmelidir.
Dışsal Etkenler: Eğer kaza, sürücünün kontrolü dışında bir sebepten kaynaklanıyorsa (örneğin, yolun bozukluğu, ani hava koşulları, yola aniden çıkan hayvan gibi), bu durumda kazaya sebebiyet veren dış etkenlerin sorumluları tazminat yükümlülüğüne girer. Bu durumda tazminat sorumluluğu, sürücüden değil, ilgili dışsal faktörlerden kaynaklanır.
Yolcuların Durumu: Tek taraflı kazalarda araçtaki yolcular, sürücünün kusur oranı ne olursa olsun, tazminat hakkına sahiptir. Bu yolcular, kazaya karışan aracın zorunlu trafik sigortasından maddi ve manevi tazminat talep etme hakkına sahiptir. Sigorta şirketi, poliçe kapsamında belirtilen limitler dahilinde yolcuların zararlarını karşılamak zorundadır.
Karayolları Trafik Kanununda kusurlar iki tür olarak değerlendirilir. Asli kusur, kazaya doğrudan neden olan kusurdur. Mesela; kırmızı ışıkta geçmek, alkollü araç kullanmak ve trafik kurallarına uymamak asli kusur olarak adlandırılır.
Tali kusur ise kazaya doğrudan neden olmayacak davranışlardır. Mesela sürücü trafik kurallarına uymuştur, ancak dikkat ve özen yükümlülüğüne yerine getirmemiştir.
Kazada Ölen Kişinin Kusurlu Olması Tazminatı Engeller mi?
Kazanın meydana gelmesinde ölen kişi yüzde yüz kusurlu olsa bile, geride kalan yakınları tazminat alabilir. Kazada ölen kişinin kusurlu olması tazminat alınmasına engel değildir.
Sigorta şirketlerinden de tazminat talebinde bulunulabilir. Mali sorumluluk sigortası kapsamında sigorta şirketleri hasım olarak gösterilerek tazminat alınabilir.
Konuyla ilgili bazı Yargıtay kararları aşağıda sunulmuştur.
“Y. HGK E. 2017 / 1089 K. 2019 / 294 T. 14.03.2019
“…Davacı vekili, müvekkilinin eşinin, davalıya trafik sigortalı aracın sürücüsü iken kusurlu hareketi ile meydana kaza sonucu vefat ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000’er TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının desteğinin tam kusurlu olduğu, davacıların ölenin mirasçısı olup 3. kişi olmadıkları, bu nedenle davacıların destekten yoksun kalma zararını davalıdan talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan…
SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3’üncü maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429’uncu maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2019 tarihinde yapılan ikinci görüşmede oy çokluğu ile karar verildi.”
Ölümlü Trafik Kazası Tazminat Dava Dilekçesi
Trafik kazası sonucunda ölüm meydana geldiyse ölümlü trafik kazası tazminat dava dilekçesi yetkili mahkemeye sunulur. Sunacağınız dava dilekçesi içerisinde şu bilgiler yer almalıdır; TC kimlik no, kişinin vekili, kişinin adresi, davalı kişi, konu, davanın değeri, davalının adresi ve son olarak kaza hakkındaki açıklamalar.
Eğer, daha önceden dava dilekçesi doldurmadıysanız trafik kazası tazminat dava dilekçesi örnekleri internette mevcut. İnceleyip, benzer bir şekilde doldurabilirsiniz. Aynı zamanda trafik kazası avukatı araması yaparak avukatlardan destek alabilirsiniz.
Ölümlü Trafik Kazası Tazminatı Arabuluculuk
Arabuluculuk sistemi faaliyete girdiği günden itibaren trafik kazalarında uygulanmaktadır. Bu uygulama artık zorunlu hale gelmiştir. İlgili taraflar ile arabuluculuk görüşmelerini tamamlamadan dava aşamasına geçemiyorsunuz. Ölümlü trafik kazalarında kovuşturma süreci tamamlandıktan sonra savcılık aşaması da konuyla ilgili tahkikatlarını tamamlar ve dava açılma aşamasına gelindiğinde devreye Ölümlü Trafik Kazası Tazminatı Arabuluculuk sistemi girer ve size taleplerini uzlaşmak isteyip istemediğinizi sorarlar.
Arabuluculuk sürecinde kayıp yaşamadan haklarınızı almak istiyorsanız sağlıklı bir süreç yürütmelisiniz. Arabuluculuk görüşmesine girmeden önce yetki verdiğiniz avukat bu konuyu araştırmalı ve sizin dava sonunda nereye kadar gidebileceğinizi öngörmüş olmalıdır. Yine bu görüşmede elinizde bir aktürya raporu olmalı ne kadar tazminat alacağınızı karşı tarafa anlatmalısınız. Ve bu konuda donanımlı olduğunuzu onlara hissettirmelisiniz. Onlarda sizin tavrınıza size bir teklif sunacaklardır.
Ölümlü Trafik Kazası Tazminatı Arabuluculuk Dilekçesi vekil tarafından hazırlanarak sürece başlanılır. Ancak bu süreçten önce avukatınız ile bütün detayları birlikte netleştirmiş olmanız gerekmektedir. Zira Arabuluculuk süreci sonuçlandıktan sonra bütün haklarınızı orada ifade edildiği şekilde kabul etmiş olursunuz. Ve en önemli kısmı ise bu süreç tamamlandıktan sonra bir daha hak talebinde bulunamayacaksınız.
KAYNAKLAR:
- https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/02/20110204-1.htm
- https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.2918.pdf
- https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/179433
- http://www.tazminathukuku.com/yargitay-kararlari/destek-tazminati-konusunda-yargitay-kararlari.htm
- http://www.tazminathukuku.com/dosyalar/649_destek-tazminati-konusunda-cesitli-kararlar.pdf
- https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5271.pdf
- http://www.tazminathukuku.com/dosyalar/343_yeni-dilekce-or
Kategori: Tazminat Hukuku
Yazar: Murat Uçar
Makale Uzunluğu: 6785 Kelime
Yayınlanma Tarihi: 01 Nisan 2024
Güncellenme Tarihi: 22 Ağustos 2024