Uzaklaştırma Kararı Nedir?
6284 sayılı Kanun’un Uygulama Yönetmeliği’nin 19. maddesi, uzaklaştırma kararı kapsamını ve nasıl uygulanacağını açık şekilde düzenlemiştir. Hükme göre, uzaklaştırma kararı; şiddet mağduru ile şiddet uygulayanın aynı konutta ikamet ettiği durumlarda, ortak konutun şiddet mağduruna tahsis edilmesi ve şiddet uygulayanın konuttan çıkarılması işlemidir.
Uygulamada yalnızca ortak konuttan uzaklaştırma değil, aynı zamanda şiddet uygulayanın mağdura fiziksel, psikolojik ya da sözlü şekilde zarar vermesinin önlenmesi; mağdurun bulunduğu yerlere yaklaşmaması; her türlü iletişim aracılığıyla temas kurmaması; mağdurun yakın çevresine, tanıklarına ve çocuklara yaklaşmaması gibi önleyici tedbirler de uzaklaştırma kararı kapsamında değerlendirilmektedir. Hâkim, olayın koşullarına göre tedbirlerin tamamını birlikte uygulamaya karar vermekle yükümlüdür.
Uzaklaştırma Kararı Nasıl Alınır?
Uzaklaştırma kararı, hâkim tarafından verilen koruyucu ve önleyici tedbir kararları arasında yer almaktadır. Uzaklaştırma kararı verme yetkisi yalnızca Aile Mahkemesi hâkimine ait değildir; herhangi bir mahkeme hâkimi de uzaklaştırma kararı verme yetkisine sahiptir. Kanuna göre, gecikmenin sakıncalı olduğu durumlarda kolluk amirleri de belirli önleyici tedbirleri doğrudan uygulamaktadır.
Şiddete uğrayan ya da uğrama tehlikesi altında bulunan kişinin, Nöbetçi Aile Mahkemesi’ne, kolluk kuvvetlerine, Cumhuriyet Başsavcılığı’na veya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı birimlerine başvuruda bulunması gerekir. Başvuru, kolluk birimine yapılacaksa yazılı uzaklaştırma kararı dilekçesi sunularak ya da sözlü beyan tutanak altına alınarak gerçekleştirilmelidir. Başvuru mahkemeye yapılacaksa yalnızca yazılı uzaklaştırma talebi dilekçesi ile işlem başlatılır.
Karar kolluk amiri tarafından verilmişse, ilk iş günü içinde görevli mahkeme hâkiminin onayına sunulması gerekir.
Uzaklaştırma Kararı Hangi Durumlarda Alınır?
Yönetmelik hükümleri uyarınca, şiddet gören veya şiddet görme tehlikesi taşıyan kişinin yetkili mercilere ihbarda ve şikâyette bulunması gerekir. Başvuru üzerine uzaklaştırma kararı verilir. Uzaklaştırılma kararları için herhangi bir delil sunulması zorunlu değildir. Ancak, karar süresinin belirlenmesinde şiddet tehlikesinin yoğunluğu dikkate alınacağından, şiddet mağdurunun başvurusunu destekleyecek belgeleri ibraz etmesi kararın içeriği açısından önem taşır.
Uzaklaştırma Kararının Şartları
Uzaklaştırma kararı alınabilmesi için belirli usul ve şartlara uyulması gerekir. Başvuru süreci, şiddete uğrayan kişinin güvenliğinin sağlanması amacıyla yasal çerçevede düzenlenmiştir:
Yazılı başvuru yapılmalıdır: Uzaklaştırma kararı talebi, mutlaka yazılı dilekçe ile yapılmalıdır. Sözlü bildirim, ancak kolluk kuvvetleri tarafından tutanağa geçirilerek işleme alınır.
Yetkili mercilere başvuru yapılmalıdır: Başvurular, doğrudan işlem yapma yetkisine sahip olan ŞÖNİM, kolluk birimleri (polis, jandarma), Aile Mahkemeleri veya Cumhuriyet Başsavcılıklarına yöneltilmelidir.
Dilekçede şiddet olayı ayrıntılı biçimde açıklanmalıdır: Şiddet olayına veya tehdidine ilişkin bilgiler açık şekilde belirtilmelidir. Olayın zaman, yer ve niteliği dilekçede net olarak anlatılmalıdır.
Somut deliller sunulması gerekir: Darp raporu gibi belgeler, kararın kapsamını ve süresini etkilemektedir. Delil sunulması zorunlu olmasa da kararın içeriği açısından önem taşır.
Karakolda verilen formla başvuru: Karakola başvuru yapıldığında, 6284 sayılı Kanun kapsamında uygulanabilecek tedbirleri içeren bir form kişiye verilir. Başvuru formu aracılığıyla da uzaklaştırma talebi sunulur.
Karar süresi yetkili makam tarafından belirlenir: Başvuru ulaştıktan sonra karar süresi belirlenir ve karar hemen yürürlüğe girer. Süre, olayın niteliğine göre belirlenir.
Baskı veya tehdit devam ederse tekrar başvuru yapılabilir: Karar sonrasında şiddet uygulayan taraf tehdit oluşturmaya devam ederse yeni bir başvuru yapılması mümkündür.
Uzaklaştırma Kararı Kimler İçin Geçerlidir?
Uzaklaştırma kararı, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ile hukuk sistemine dâhil edilmiştir. Uzaklaştırma kararı yalnızca kadınlara yönelik değildir. Cinsiyet, medeni durum, dini inanç ya da cinsel yönelim, uzaklaştırma kararının uygulanmasında etkili değildir. Şiddet yalnızca fiziksel değildir; ekonomik ve psikolojik şiddet de kararın kapsamına girer.
Uzaklaştırma kararı uygulanabilecek kişiler:
- Kadınlar
- Erkekler
- Çocuklar (aile bireylerinden şiddet görenler)
- Diğer aile bireyleri
- Israrlı takip mağdurları
- Aynı evde yaşayan kişiler (şiddet uygulayanla birlikte ikamet edenler)
- Evlilik bağı olmayan duygusal ilişkilerdeki taraflar
- Komşular
Uzaklaştırma kararı her kişi için aynı içeriğe sahip değildir. Örneğin, birlikte yaşanılan kişiden gelen şiddet durumunda evden uzaklaştırma kararı verilir. Okul ortamındaki şiddet vakalarında veya eski sevgili ya da arkadaş gibi ilişkilerde, kişinin evine, iş yerine veya okuluna yaklaşmanın engellenmesi yönünde karar alınır. Uzaklaştırma kararı belirli bir mesafeyi kapsayacak şekilde verilir. Uzaklaştırma kararının alınması için taraflar arasında evlilik bağı bulunması şartı aranmaz. Karar, sevgili, eski sevgili ya da evli eş hakkında alınabilir. Hakkınızda uzaklaştırma kararı olup olmadığını ise uzaklaştırma kararı sorgulama yöntemleriyle öğrenebilirsiniz.
Uzaklaştırma Kararı Kimler Hakkında Verilir?
Uzaklaştırma kararı, fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik şiddete maruz kalan ya da şiddet riski taşıyan kadınlar, çocuklar, diğer aile bireyleri ve ısrarlı takip mağdurları için verilir. Aynı konutta yaşayan bireyler için de uzaklaştırma kararı istemek mümkündür. Ebeveynlerinden şiddet gören ve onlarla aynı evi paylaşan çocuklar da doğrudan başvurarak ebeveynleri hakkında uzaklaştırma kararı verilmesini talep etme hakkına sahiptir. Uzaklaştırma kararının alınması için taraflar arasında evlilik bağı bulunması şart değildir. Karar, kişinin korunmasını sağlamak amacıyla uygulanır ve aile içi ilişki türüne bağlı olarak sınırlandırılmaz.
Uzaklaştırma Kararının Süresi
Uzaklaştırma kararları en fazla altı ay süreyle verilir. Süre, kararın ilk verildiği tarihten itibaren başlar. Altı aydan kısa süreli kararlar verildiğinde, karar sona ermeden önce tekrar başvuru yapılarak kararın uzatılması talep edilir. Karar süresinin uzatılması için kolluk kuvvetlerine başvuru yapılamaz. Uzatma talebi yalnızca Aile Mahkemesi hâkimi tarafından değerlendirilir ve karara bağlanır.
Aile Mahkemesi, şiddet tehlikesinin devam ettiğini tespit ederse, başvuru üzerine uzaklaştırma süresini uzatma yönünde karar verir. 6284 sayılı Kanun’da uzaklaştırma kararının başlatılması için belirli bir süre öngörülmemiştir. Ancak kararın gecikmeksizin uygulanması zorunludur. Bu nedenle uygulamada uzaklaştırma kararı genellikle başvurudan sonra yirmi dört saat içinde verilir.
Uzaklaştırma Kararı Uzatılabilir Mi?
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında verilen uzaklaştırma kararları başlangıçta en fazla altı ay süreyle geçerli olur. Şiddet riski devam ettiği sürece, mağdur tarafından yapılan talep üzerine Aile Mahkemesi kararı yeniden değerlendirerek sürenin uzatılmasına hükmeder. Kararın uzatılması sadece hâkim kararıyla mümkün olur ve kolluk birimlerinin karar süresini değiştirme yetkisi bulunmaz.
Uzaklaştırma Kararına İtiraz ve İptal
Uzaklaştırma kararına karşı, hakkında karar verilen kişilerin veya karardan doğrudan etkilenen ilgililerin itiraz yoluna başvurma yoluna gitme hakkı bulunur. 6284 sayılı Kanun’un 9. maddesi uyarınca, tedbir kararlarına karşı itiraz mümkündür. İtiraz süresi, kararın taraflara tebliğ veya tefhim edildiği andan itibaren on dört gündür. Belirtilen süre içinde mahkemeye başvuru yapılması gerekir.
Mağdur kişi, kararı kendi talebiyle aldırdığı için genellikle karardan memnun kalır. Ancak barışma gibi nedenlerle, mağdurun uzaklaştırma kararının iptalini istemesi hâlinde Aile Mahkemesi’ne başvurarak tedbirin kaldırılmasını istemesi mümkündür. Mahkeme, mağdurun beyanını alarak kararı kaldırır. Yapılan işlem, itiraz niteliğinde değil, mağdurun kendi isteğiyle feragati anlamına gelir.
Uzaklaştırma Kararına Nasıl İtiraz Edilir?
Uzaklaştırma kararına itiraz, yazılı bir savcılıktan uzaklaştırma talebi dilekçesi ile gerçekleştirilir. Dilekçe, kararı veren Aile Mahkemesi’ne sunulur. Ancak itirazı değerlendirme yetkisi, o yerdeki görevli bir üst mahkemeye aittir. Aynı yerde birden fazla Aile Mahkemesi bulunuyorsa, dosya numara sırasına göre bir sonraki mahkeme incelemeyi yapar. Tek Aile Mahkemesi bulunan yerlerde ise itiraz Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından değerlendirilir.
İtiraz mercisi, dosya üzerinden ve hızlı bir şekilde inceleme yapar. Yasal düzenlemeye göre, itiraz üzerine karar verilmesi için en fazla yedi günlük süre öngörülmüştür. İtiraz sonucunda verilen karar kesindir ve karara karşı herhangi bir temyiz veya ikinci itiraz yolu bulunmaz.
Uzaklaştırma Kararına İtiraz Nereye Yapılır?
Uzaklaştırma kararına itiraz başvurusu, kararı veren Aile Mahkemesi’ne yapılır. Karar, kolluk amiri veya mülki idare amiri tarafından verilmişse, itiraz yine Aile Mahkemesi’ne sunulur. İtiraz süresi, kararın kişiye tebliğ edilmesinden itibaren on dört gündür. Mahkeme, itirazı aldıktan sonra dosyayı yetkili üst mahkemeye gönderir. İtiraz merci, dosyayı inceleyerek en geç yedi gün içinde karar verir. Verilen karar kesindir ve başka bir yargı yoluna başvurulamaz.
Uzaklaştırma Kararının İhlali Durumunda Uygulanan Cezalar
Hakkında uzaklaştırma kararı verilen kişi, kararda belirtilen konut, işyeri, okul gibi alanlara yaklaşamaz. Talepte bulunan kişiye, yakın çevresine veya iletişim araçlarıyla herhangi bir temas kurduğunda, uzaklaştırma kararı ihlali durumu söz konusu olur. Kararın ihlali durumunda, kararın verildiği Aile Mahkemesi tarafından uzaklaştırma kararı ihlali cezası olarak kişiye üç günden on güne kadar tazyik hapsi uygulanır. Hâkim, tazyik hapsi süresini belirlerken tedbirin niteliğini ve ihlalin ağırlığını dikkate alır.
Tazyik hapsi, zorlama hapsi olarak da adlandırılır ve uygulaması savcılık tarafından yürütülür ve kişinin tedbire uyması sağlanır. Uzaklaştırma kararı birden fazla kez ihlal edildiğinde, her ihlal için on beş günden otuz güne kadar zorlama hapsi verilir. Toplam zorlama hapsi süresi altı ayı geçemez.
6284 sayılı Kanun kapsamında, ne koruma kararının alınması ne de zorlama hapsinin uygulanması şikâyete bağlı değildir. Hâkim, ihlal gerçekleştiğinde zorlama hapsi kararı vermekle yükümlüdür. Ancak, ihlal edilen tedbirin özelliğine ve ihlalin derecesine göre üç ile on gün arasında tazyik hapsi süresini takdir etme yetkisine sahiptir. İhlalin tekrarlanması hâlinde zorlama hapsi süresi her defasında on beş gün ile otuz gün arasında belirlenir. Fakat toplam süre altı ayı aşamaz.
Uzaklaştırma Kararı Sicile İşler mi?
6284 sayılı Kanun kapsamında verilen koruyucu ve önleyici tedbir kararları adli sicil kaydına işlenmez. Önleyici tedbir olarak uygulanan kararlar, sabıka kaydı oluşturmaz. Uzaklaştırma kararının ihlali hâlinde verilen zorlama hapsi de ceza niteliği taşımadığından adli sicil kayıtlarına dâhil edilmez. Uygulanan yaptırımlar, koruma amacı taşıyan tedbir mahiyetindedir.
Polis Uzaklaştırma Kararı Verebilir mi?
Gecikmenin sakınca doğuracağı ve derhâl müdahale edilmesi gereken hallerde, kolluk amiri de uzaklaştırma kararı vermektedir. Çünkü bazı durumlarda mağdurun mahkemeye dilekçe vererek hâkimden karar alması zaman alan bir süreçtir. Kolluk amiri tarafından verilen karar, takip eden ilk iş günü içinde onaylanmak üzere Aile Mahkemesi hâkimine iletilir. Kararın geçerli kalabilmesi için onay alınması zorunludur.
Uzaklaştırma Kararı Geri Alınabilir Mi?
Uzaklaştırma kararı, mağdurun koruma talebi üzerine verildiğinden, mağdurun yazılı başvurusu ile kaldırılmaktadır. Mağdur, alınan tedbirin artık gerekli olmadığını düşünüyorsa, Aile Mahkemesi’ne dilekçe vererek kararın kaldırılmasını isteyebilir. Mahkeme, mağdurun beyanını değerlendirerek kararı iptal eder. İptal süreci, mağdurun kendi iradesiyle feragati anlamına gelir ve ayrı bir itiraz yolu olarak değerlendirilmez. Haksız yere uzaklaştırma kararı durumlarında da geri alınması mümkün olmaktadır.
Uzaklaştırma Kararı Dilekçesi Örneği
Kapsamlı bir uzaklaştırma kararı dilekçe örneği aşağıdaki şekildedir:
İSTANBUL NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİNE
TALEPTE BULUNAN:
TALEP EDİLEN :
TALEP KONUSU : Tarafıma yönelik olarak gerçekleşen fiziksel ve psikolojik şiddet, tehdit ve hakaret sebebiyle; 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında gerekli koruma ve önleme tedbirlerinin alınmasına ilişkin beyan ve taleplerimin sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR :
1. 6284 sayılı Kanun, şiddete uğramış ya da uğrama ihtimali bulunan bireylerin korunmasına ve şiddetin önlenmesine yönelik olarak alınacak tedbirleri düzenlemektedir. Bu kapsamda, maruz kaldığım tehdit ve şiddet olayları sebebiyle korunma ihtiyacım doğmuştur.
2. Uzun süredir evli olduğum ve boşanma davası açtığım eşim (…) tarafından sık sık tehdit ediliyor; çocuk teslimi sırasında, çocuğumuzun önünde bana hakaret edilmekte ve üzerime yürünmektedir. Evlilik sürecinde hem bana hem de çocuğumuza karşı fiziksel şiddet uygulanmıştır. Ayrıca beni aşağılayıcı sözlerle küçük düşürmekte, mesaj yoluyla tehdit etmekte, iş yerime gelerek huzurumu bozmakta ve psikolojik baskı uygulamaya devam etmektedir.
3. Boşanma sürecini başlattıktan sonra, eşimin şiddeti daha da yoğunlaşmış, tehditler can güvenliğimi tehlikeye atacak boyuta ulaşmıştır. Bu nedenle bir süre ortak konutu terk etmek zorunda kaldım. Ancak ekonomik sebeplerle tekrar aynı eve dönmek durumunda kaldım. Eşim, ayrılacağını belirtmesine ve çocuğun velayeti geçici olarak bana verilmesine rağmen, çocuğu görmek bahanesiyle eve gelerek huzursuzluk yaratmaya devam etmektedir.
4. Dilekçem ekinde yer alan mesajlar, (…) numaralı telefondan tarafıma gönderilmiştir. Mesajlarda açıkça tehdit, hakaret ve şiddet unsurları bulunmaktadır.
5. Bu mesajlar, karşı tarafın şahsıma yönelik ciddi tehditler içerdiğini ve can güvenliğimi riske attığını açıkça göstermektedir.
6. Bu tür davranışlar durdurulmadığı takdirde yeniden şiddete maruz kalmam ve hatta öldürülme riskim söz konusudur. Bu nedenle hem çalıştığım yere gitmekten hem de evden çıkmaktan korkar hale geldim. Evimde dahi güvende hissedememekteyim. Kilidi değiştirdiğimi fark eden karşı taraf, iş yerinde olmadığım sırada çilingir vasıtasıyla kapıyı açtırarak eve girmiş, şahsıma ait eşyaları tahrip etmiştir. Bu tehditlerin ve şiddetin tekrarlanmaması için acilen önleyici tedbirlerin alınması elzemdir.
7. Yaşadıklarım ruhsal ve bedensel açıdan beni fazlasıyla yıpratmıştır. Günlük hayatımı sürdüremeyecek duruma gelmiş, işlevselliğimi kaybetmiş bulunmaktayım. Bu nedenle hem kendi güvenliğim hem de ailemin güvenliği konusunda ciddi endişeler taşımaktayım.
8. Tüm bu nedenlerle, 6284 sayılı Kanun’un tanıdığı haklardan yararlanarak, şahsım için gerekli koruma ve önleme tedbirlerinin alınmasını talep etmek zorunda kalmış bulunmaktayım.
HUKUKİ NEDENLER : 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve ilgili sair mevzuat hükümleri.
HUKUKİ DELİLLER : Mesaj kayıtları, nüfus kayıt örnekleri, tanık anlatımları ve temin edilebilecek diğer deliller.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle, güvenliğim ve esenliğimin temini amacıyla, 6284 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca şiddet uygulandığına ilişkin belge aranmaksızın aşağıdaki önlemlerin alınmasını;
- 5/1-a maddesi uyarınca, karşı tarafın bana yönelik tehdit, hakaret ve küçük düşürücü davranışlardan men edilmesini,
- 5/1-b maddesi uyarınca, (…) adresinde yer alan müşterek konuttan uzaklaştırılmasını,
- 5/1-c maddesi uyarınca, iş yerime yaklaşmasının engellenmesini,
- 5/1-ç maddesi uyarınca, ortak çocukla kişisel ilişkinin geçici olarak tamamen kaldırılmasını,
- 5/1-d maddesi uyarınca, aile fertlerime ve yakın çevreme yaklaşmamasını,
- 5/1-e maddesi uyarınca, kişisel eşyalarıma zarar verilmesinin önlenmesini,
- 5/1-f maddesi uyarınca, telefon, mesaj veya diğer iletişim yollarıyla rahatsız edilmemin engellenmesini,
- Gerekli görülmesi hâlinde ek tedbirlerin de alınmasını, ve tüm bu önlemlerin 6 ay süreyle uygulanmasına karar verilmesini, ayrıca, karşı tarafın karara uymaması hâlinde yaptırımla karşılaşacağı yönünde ihtarda bulunulmasını arz ve talep ederim.
Kategori: Genel
Yazar: Çözüm Hukuk
Makale Uzunluğu: 3046 Kelime
Yayınlanma Tarihi: 22 Temmuz 2025
Güncellenme Tarihi: 22 Temmuz 2025